tüketmek , hayatta kalmak için gerekli bir ihtiyaç. hava ve su gibi ,ama hava ,su vb. tüketilirken aslında yok olmuyor , sadece tabiatta bir dönüşüme giriyor ve tekrar tüketilmeye hazır hale gelebiliyor.
peki bir insandaki güven duygusu , inanmak , sevgi , namus gibi kavramlar için aynı şey mümkün mü? olaya bakış açısına göre değişir , ama bir kerelik tüketildiğini düşünenlerdenim. kaybedildiğinde telafisi yada eskisi gibi olmuyor.
insanlar insani değerleri , allahın ona verdiği ve diğer canlılardan üstün yapan özellikleri anladıkları ölçüde az tüketir.
zira vahşi bir hayvan bile sadece aç kaldığında avlanır , başka bir canlıyı tüketir ,allah hayvana bile sınırsız tüketme özelliği vermemişken , yarattıklarının en üstünü insanın sınırsız tüketmesini kendinde bir hak olarak görmesini kabul etmek mümkün değil.
insanlar kibri bırakıp , ölümü hatırladıkça kendine verilen hayatın vakitli olduğunu düşünür , tembelliği ve miskinliği bırakır ,öbür dünyayı hatırladıkça bu dünyada hayırlı işler yapmaya ,üretmeye çalışır.
Tüketmek sevgiyi guveni namusu tüketmek değildir. Tüketmek bir koyunu bir tavuğu bir topragi, ağacı , doğayı tüketmektir. insanoğlunun en iyon yaptığı şey tüketmek. Hunharca tüketmek pislikce yemek. Sobada hunharca yaktığı odunu, o pis ağzıyla yediği eti, üstüne beton dokup oksijensiz bıraktığı topragi tüketmek ama yaktığı odun için geri ağaç dikmemek, yediği etin kaynagini daha fazla oldurmek, o güzel toprağa ev dikmektir tüketmek ama hiç uretmemek hep tüketmek ne yazık ne utanilasi kendimden ve tüm insanlardan nefret etme nedenim tüketmek. Besin zincirinin en ustünde olmak utanç.
Tüketim her ne kadar bi duruma verilen ad olsa da ihtiyaç diye zır zır bağırdığımız fuzulileri durmaksızın satın almamız sonucu oluşan görgüsüzlük halidir.. yenisi çıkmış Ayşe'de de varmış , aman koş al .. bitecek bitecek koşsana.