bugün

sırtını kimse sıvazlamadığında.
Sözlükte takılacak kadar boşlukta olduğunda.
yalnızlığında.
hayatın gerçeklerini kavradığında.
yas insanı olgunlaştırır.
bu yas birinin ölümü olmaz her zaman.
bazen bir ayrılık da yas tutmanıza sebep olur.
tabii başka şeyler de olgunlaştırır.
ama temelde bu ikisi yatar.
yakınlarını kaybettiği zaman,
dostlarından kazık yediği zaman,
çocukluk yıllarını özlediği zaman.
para kazanmak için haftanın 6 günü çalıştığı zaman.
Bunun yaşla alakası olmadığını düşünmekle birlikte aile fertlerini kaybetmekle başladığını eğer ki böyle bir durum henüz gerçekleşmediyse hayatında büyük bir kayıp verdikten sonra olgunlaşma evresinden geçtiğini düşünüyorum. Bazıları da erkekler askere gittikten sonra olgunlaşır gelir diyorlar ne derece doğru bilmiyorum.
olaylara az, yavaş yada hiç tepkisi verdiğiniz zaman.

diğer bir taraftan, tepki ile zamanın ters orantılı olduğu durumları sık yaşıyorsanız artık olgunlaşıyorsunuz demektir.
hayatla baş başa kaldığında.
S.ikildiği zaman.
Tutunacak dalı kalmayınca.
Kaybettiğinde.
Insan tecrübeleriyle olgunlaşır bence. Öldürmeyen acı güçlendirir derler ya.
karakter oluşumu ya da olgunlaşma diyelim ölümden bir kaç saat önceye kadar devam eder.
tüm yaşanmışlıklar,tecrübeler,hayal kırıklıkları,eğitim,din vs...değişim her an devam eder.
zamanla bence 30 yaşından sonra.
zaman ve tecrübeyle olgunlaşir akıllanır.
insan ne zaman olgunlastigini anlar biliyor musun çocuk?

Hani dinlerken sıkıldığını şarkılar Varyap işte o şarkılar senin canını yakmaya başladığında seni incittiginde anlamaya baslarsin büyüdüğünü. Eskiden mutluluk veren en sevdiğin şarkı artık canını yakar üzer senin işte ozaman olgunlaştı demektir. Şarkı bitene kadar düşünür ve sonra tekrar hayata birşey olmamış gibi devam edersin.
insan hayatın gerçeklerini bizzat görerek tecrübe ettiği zaman olgunlaşır.

Yoksa hayatı televizyondan izler gibi yaşayanlar bilemez ve hep çocuk kalırlar...
sorumlulukları arttığı zaman.
Kendini tanıdığında.
zamanı yok, çektiği acılara göre olgunlaşır.
ne olduğunu öğrendiği zaman, olgunlaşıyor insan.

Şu şımarık, kendini bilmez tiplere bazen bakıyorum. Hepsi kendini dünyanin en önemli insanı sanıyor nedense. Çocukluk işte, onlara da kızamıyorum. Dünya ve çevren için ne olduğunu anladığın zaman, ister istemez belli bir olgunluğa erişiyorsun.

uzunca vakit oluyor dünya için ne olduğumu öğreneli. Kocaman bir hiç. Sıfır.

Üzülmeyiniz, hayat size bunu zor yoldan gösterecek, ögretecek. kendinizi ne sanıyorsunuz bilmiyorum lâkin, bir sabah 'bir hiç' olduğunuz fikriyle uyanacaksınız.
Kendisini 'armut' gibi hissedince. Ben sadece peyami safa büyüğümüzün yalancısıyım. Olgunluk mizaci bir doygunluk. Bu doygunluğa yirmili yaşlarda da erişilir, ellili yaşlarda da bundan mahrum kalınabilir. Nitekim çevremizde çocuk adamlardan ve kadınlardan geçilmiyor. insanın kalbi çocuk olabilir, bu bakidir, fakat aklı ve eli ayağı çocuk olamaz. 55 yaşındaki murtaza abi eli ayağı ve diliyle çocukluk yapsa, kalbini kırmak zorunda kalırım. Bana da yazık. Ki kalp kırınca kalbim füze yemiş gibi oluyor. Arkadaşlar, romalılar: tüm mesele insanın kendini yaşında hissetme zorunluluğudur. Kırk yaşındaki bir adam, ben kendimi 20 yaşında hissediyorum derse şayet, ömrünün yarısı telef olmuş diye üzülürüm. 40 yaşında isen güzel abim, 50 60 hissetmen gerekir. Ponçik kalbini kırdırma, armut olma. Kendini bil.
Feleğin çemberinden geçtiği zaman.
Yaşadığı acılar, tecrübeler ve gözlemleri sonucunda vücut, beyin ve karakter ona gore şekil almaya başlıyor.