gerçekten acı çekip, insanların ne denli sahte olduğunu anladığında, elinde büyümekten başka bir seçenek kalmamıştır. o masum ve hayalperest insan gider, yerine daha kaşları çatık, gülümsemesi içten değil ağızdan olan, sevdiği mantığına uygun, seviştiği hormonlarına saygısından, bence kuru gürültü, öylesine bir insan gelir.
çalışmaya başladıktan bir süre sonra kazandığı parayla hergün eğlenmenin sonucunda eğlenmenin de, dünya hayatının da şiddetle rutine binmesiyle madde olan hiçbir şeyin bi sikim önemi olmadığını anladığında büyür, aydınlanır. bu aşamadan sonra üzülmekte, sevinmekte, acılarda, mutluluklarda önemsizdir. sadece doğru olanı yapmaya dikkat etmeye başlar.
not: maddenin önemsizliği dağa çıkıp keşiş olmak anlamına gelmiyor. aksine rutin bir şekilde asgari miktarlarda para kazanmayı bırakıp daha dar tünellerden geçmek suretinde tünelin ucundaki efsane mevkilere, zenginliklere göz dikersiniz. çünkü onu başarana kadar hırpalanacağınız zerre s*kinizde olmaz.