umut ve hayalin olmadığı kesin. insan sadece boş boşuna nefes almakla yaşar. çünkü umut ettiğin 100 ihtimalden 99'u gerçekleşmiyorsa kullanmayacaksın onu. yani umut etmeyeceksin, hele hayal... asla...
tolstoyun en güzel eserlerinden birtanesidir. Ayrı ayrı 4 öyküden oluşur. Öykülerin herbirine dünyayı sığdırmış, bazen gülümsetmiş bazen düşündürmüş bazende duygulandırmıştır. Okunması gereken bir eser diye düşünüyorum.
Kitabın başlığından dolayı büyük beklentilerle okunan kitabın, basit öykülerden oluşuyor olmasıyla hayal kırıklığına uğranan kitap. Konuların kötü olmamasına rağmen, anlatım tarzının basite indirgenmesiyle birlikte, okuduktan bir süre sonra unutulacak olan öykülerdir.
Başka insanlarla yaşar.
Dostlarla, aşıklarla .
Duygular ve heyecanlarla yaşar.
Kazanmak için yaşar. parayı değil.
Gönülleri, kazanmak için.
Üretmek için yaşar.
En azından tükettiği kadar.
Düşünmek için yaşar.
zorunlu ihtiyaçları ile, bu, kendiliğinden var olsa da, insan aslında sadece tercih ettikleriyle, yahut seçimleriyle yaşar, aklınıza gelen her şey buna tekabül eder işin özünde. tüm eylemlerimiz, yemek içmek de dahil.
Sevgiyle yaşar. Saygıyla yaşar. Onuruyla yaşar. Parayla yaşar. Beslenerek yaşar. Yaşar da yaşar ama gel gelelim umutlar bittiyse eğer ustüne bir de yalnızsan işte o zaman insan sadece yaşar. Ot gibi yaşar.
farklı bir açıdan yaklaşılırsa konuya; insan dünyada bıraktığı eserleriyle yaşar. yaptırdığı okul, yurt, köprü, çeşme, kervansaray, cami, cemevi, avm ile, yetiştirdiği çocukları ile, diktiği ağaç ile, verdiği sadaka ile, doyurduğu fakir ile, yazdığı şiir, çizdiği resim, şekil verdiği düzen ile yaşar. dünya döndükçe yaşar.
düşünüyorum, ne gerekli diye.
ilk kitaplarım geliyor aklıma, okumam lazım, sürekli ve aç susuz gibi, kitaplarla doyup kitaplarla serinleyecek gibi.
sonra fotoğraf çekmem lazım, o anları benimle var etmek için, benim gördüğüm şekilde var olmalarını ölümsüzleştirmek için.
yazmam lazım sonra, en başta belki gizlemeye çalışmak bu yaptığım, komik ama gerçek, elimde kalem varken iyiysem ben ve o kahramanlardan ben de yaratabiliyorsam, yazmam lazım, hem de dur durak bilmeden yazmam lazım.
görmem lazım bide, sürekli, yenileri görmem lazım.
dinlemem lazım olmaz mı, o da lazım, hem yeni müzikleri, hem yeni insanları, hem martıları
aşk lazım değil ama, "o" yoksa hiçbir aşk lazım değil.