insan kaynakları alanında kariyer yapmış birisi olarak ne olduğunun bilinmiyor ya da halkla ilişkiler ile karıştırılıyor olmasından hayıflandığım, bu durumu kabullenmek yerine bir yerlerde anlatmak için yırtındığım organizasyon birimi ve departmandır. Eskiden Personel Müdürlüğü olarak anılırken; işe alım, özlük işleri, maaş ödemeleri ile ilgilenen departman... iK,HR, human resources terimleriyle adlandırılmaktadır. Personel Müdürlüğü iken olduğu gibi; işe alım, ücret ödeme, özlük işleri gibi yasal gereklilikleri yürütmekle kalmayıp zaman içinde işletmenin insan kaynakları planlamasını üstlenen/rehberlik eden yönetsel bir parçası haline gelmiştir. işletmenin faaliyet alanı ne olursa olsun en önemli unsuru olan insan faktörünün doğru yapılandırılması, iş hukukuna uygun istihdam edilmesi, ehil kişilerin işe alınması, performansının ölçülmesi/geliştirilmesi, motive edilmesi, ücret yönetimi, kariyer planlamasının yapılıp sendikal faaliyetlerin, endüstri ilişikilerinin yürürtülmesi, yasal mevzuata uygun şekilde iş gücü süreçlerinin yerine getirilmesinden sorumlu bir bölümdür. Diğer departman yöneticilerine rehberlik eder, terfilerde, ödül ve ceza sisteminin kurulmasında/yürütülmesinde, işten çıkarmalarda rol oynar. Bir organizasyonun olmazsa olmaz bir parçasıdır. işgücü varsa iK departmanı da olmalıdır. iyi bir iK'cı pozitif, objektif, sezgi ve sorun çözme yeteneği gelişmiş, insan ilişkilerinde başarılı, olaylara geniş persfektiften bakabilen, adil, dirayetli, araştırmacı olmalıdır. insan Kaynakları en çok işe alım süreci ile ünlüdürler. iyi bir işe alım uzmanı asla bir adaya tepeden bakmaz, rencide etmez, adayı rahatlatır. (Aynı zamanda insan sarrafı ve kül yutmaz olmalıdırlar. gGenellikle bayan cinsinden olan bu kişiler iyi insanlardır) Niyeti o pozisyona ve şirket kültürüne uygun kişiyi işe başlatmak olduğundan, şirket ve iş hakkında adaya doğru bilgi verip, karşılıklı bir denge ararlar.. Hem aday o iş için en doğru kişi olmalı, hem de şirket aday için doğru işletme olmalıdır.
çalışanları iyi maaş alır ve şirkette kral gibidirler.. bir allahın kulu şekil yapamaz bunlara.. az kaldı merak etmeyin o koltuğa oturayım neler yapıcam..
personeline adam gibi maaş ver, sigortasını düzenli yatır, sikerken de çok kanırtma, gerisi hikaye.. insan kaynakları göze sürme gibi bir şeydir. modern zamanlar yalanıdır.
insan kaynakları yetkililerinin nasıl olması gerektiği hakkında bir fikriniz var ise uzun süreli iş görüşmeleri sonucu bu fikrinizden vazgeçiyorsunuz.. koca koca şirketler, kurumsal olduğunu düşünen firmalar hemen hemen hepsi bok gibi bir insan kaynakları departmanları ile yönetiliyor..
beceriksiz iş görüşmesi diyalogları, işin mahiyetinden bi'haber yetkililer ve karşılarından o işe muhtaç bir şekilde oturan kuzu..
şirketler büyürken bu departmanında büyümesine ve kendisini geliştirmesine destekte bulunmalıdır.. aksi halde oldukça kötü ve beceriksiz bir departman olarak ömrünü sürdürür..
tuhaf bir işletme dalı. burdan mezun kişiler, yeni bir ilişkiye başlamadan önce muhakkak karşı tarafın cv sini ister. eğer cv ye bakar ve beğenirse bir akşam yemeğine çıkılır ve mulakkatta da başarılı olursa kişi flört statüsüne sokulur.
sonrasında aldığı akademik eğitimin gereğince, o kişiyi önce kız/erkek arkadaş, sevgili, sözlü, nişanlı ve son olarak hayat arkadaşı mertebesine kadar yükseltir. yani hayat arkadaşını kendi bünyesinden seçer.
mevcut ilişkisi devam ederken, stajyer anlamında one night stand ilişkilerden de hiç geri kalmaz. özellikle mevcut kriz ortamında one night stand ilişkiler kişi için ekonomik ve pratik çözümler sunar.
idealist ve gelişime açık bir şirketin sağlam bir insan kaynakları departmanı kurması zorunludur. ülkemiz de birçok ibbf mezunu bulunduğundan bu alanda başarılı olmak için, kişisel gelişime önem verip birçok alandaşından sıyrılınması gerekir. ki ilk cümle de bahsettiğim başarılı şirketler de iş bulunabilsin.
insan'ın kaynak'lığına, dolayısı ile insan'a değer atfına çağrışım yapan ve bu haliyle dimağlarda; şirin mi şirin, tombalacık, sarışın, mavi gözlü bir bebecik izlenimi neredeyse uyandıracak (bilmesek), yönetsel/organizasyonel edebiyat müsvettesi.
Sömürdükleri; çoğunda, eğitimlidir, bundandır kuvvetle umut sahibidir, oyunu O'nun kuralına uygun oynamaya dahi razıdır, son parasını takım elbiseye yatırmıştır ve saçları da aslında jölelidir. Ama işte olmamıştır, olmazdır da hani genelde. Kapital'in insan'la, kedinin fare ile oynadığı gibi oynadığı, en bayağı, en acımasız ve en tiksinç alandır. Başında ve sonunda, emek sahibi insan'ın sömürüsünün başkentidir. Doğrusu son derece "hayvan kaynaklarıdır" (bkz: Nihat Genç'in "Hayvan Kaynakları" adlı yazısı).
kesinlikle gün boyu hiçbir iş yapmamış olsanız bile bütün gün personeli dinlemekten işten çıkıp eve adımınızı attığınız anda öyle yorgun olursunuz ki bir an önce uyuyup beyninizdeki uğultulardan kurtulmak istersiniz.Dışarıdan bakanlar için oldukça kolay gibi görünür hatta hiçbir iş yapmadığınızı düşünürler.Oysa bütün gün bir psikolog gibi personeli motive etmek sorunlarını dinlemek zorundasınızdır.**
Elimdeki insan kaynağını (amelelerimi) nasıl daha iyi sömürürüm dürtüsü üzerine kurulmuş çağdaş personel yönetimi bilimi. Bu bilim dalının etkin işlemesiyle insan manyakları üretilir.
bir kaç insanın önünde toplanırsınız kendileri çok bilgiliymiş gibi geçerler karşınıza ve saçmalarlar sizinle denek faresi gibi oynamaya çalışırlar sonra da bu pozisyona uygun olmadığınızı ya da başka bir pozisyonu sizin için düşündüklerini söylerler. bence bu dal insan kaynakları denilen bölümlere doğru dürüst insan alınsın sonra seçme yaparlarken hayvanlık olmasın .
şimdik; üç tane beyefendi düşünelim. kendilerinin belirlenmiş bir iş pozisyonuyla alakalı olarak formasyon, mesleki beceri, tecrübe, performans ve dahi bütün bıdı bıdıları aşağı yukarı eşit olsun. ancak ve ancak bu yurdum insanlarının birisinin bacakları yok, diğeri aşırı kilolu ve üçüncüsü de normal boyutlara sahip bir filinta. başvurdukları iş pozisyonu da fiziksel herhangi bir gereksinim taşımayanından, beyin kullanma becerisi talep ediyor...
elimizde bir de çalıştığı yıl ile doğru orantılı olarak yükselen ayakkabı topuklarına sahip insan kaynakları uzmanımız var, ki kendisinin şu anda sahip olduğu topuk uzunluğu yedi cm dir.
işte yukarıdaki durum sonucunda bir şeçim içerisinde bulunması gereken teyze görünümlü ablamızın beyni hata raporu verince devreye girebilen bir sistemimiz var ve diyesi odur ki;
işbu örneklem içerisinde, ileriye dönük olarak aktif bir şekilde çalışabilecek, gerekirse yönetici pozisyonuna getirilip diğer plaza insanlarıyla, "ah evet hepimiz yakışıklı hepimiz güzel, hepimiz zeki ve hepimiz zenginiz" zümresi içerisine girebilecek kişiler bu pozisyon içerisine dahil edilir.
bencileyin, insanların kesinkes kaynaklarıyla değil de her konuda olduğu gibi kaymak kısımıyla ilgilenen bu alanın, doğuştan getirilen "yaşama hakkı" ile ilgili pek bir bilgisi olmayışı ne kadar da büyük bir ironidir.