olduğu varsayılan insan iradesinin, aslında çevre ve şansa bağlı bir yokluk olduğu gerçeğidir. şöyle ki;
iradeyi ilk olarak çalışmakla bağdaştırabiliriz. siz bir lise öğrencisine istediğiniz kadar ders çalışmasının öneminden bahsedin, kendi geleceğinden bahsedin, o eğer zamanında bu alışkanlığı kazanmamışsa çalışamayacaktır her şeyin farkında olsa bile. ne zaman şansına bir olayla karşılaşır, o zaman çalışır.
dinle inceleyelim. eğer bir insan ailesinden, çevresinden samimi bir inanç görmemişse, inanmayacaktır. ya şansına bir olayla karşılaşır ve inanır, bir kitap okur inanır ya da hiçbir zaman inanmayacaktır. istediğinizi söyleyin bu ona saçma gelecektir. dinine bağlı aileden yetişen bir insana atizmden bahsettiğinizde dinlemeden köpüreceği gibi.
bir insan eğer anlık bir kararla çalışayım bir işte derse kalkar çalışır, ya da zorunluluktan çalışır. istediği zaman da bırakır. irade yoktur, zorunluluk vardır. bir insanın zihninde çevresi bir kadını gözleriyle yemeyi yanlış göstermemişse, bu insan bakar. bir sigara tiryakisi, başına bir iş gelmedikçe sigarayı bırakmaz, bırakabiliyorsa tiryaki değildir. iradesinin gücü yoktur, dayanıklılık vardır.
kuran-ı kerim' den alıntılar yaparak kendi üstün haklılığını insanlara aşılamaya çalışanların, bu inanca sahip olmayanlar için etkisiz eleman olacağı gibi, az sonra.