Sanırım böyle bi şey olsa dünyanın en güzel şeyi olurdu. Düşünmekten kafayı yiyecek duruma gelmezdik, algoritmada yerine koyar duruma karşılık gelen sonucu görüp ona göre hareket ederdik.
sevgili,seninle ben pergel gibiyiz.
bir başımız var,iki bedenimiz.
ne kadar döndürürsen döndür beni çevrende,
sonuçta başbaşa verecek değil miyiz? (bkz: ömer hayyam)
matematiksel olarak zıt kutupların birbirine her zaman götürüsü olur. "+" ve "-" toplansa, çıkarılsa, çarpılsa ve hatta bölünse bile ya "+" artılığından, veyahut da "-" eksiliğinden bir şeyler kaybedecektir. tıpkı sevgililerin biz olma (toplanma, çıkarılma, çarpılma, bölünme) uğruna kaybettikleri gibi. biz olmak "ben" i kaybettiriyor olsa gerek.
kalbe karşı bu muhalefetin akıldan veya gururdan geldiği sanılır. bence bu, kalbin kendi kendisine karşı müdafasıdır. sevgilide kaybolmamak için nefret sebepleri arar, bulamazsa yaratır. işte böyle, kendi kendini aldattığını anlayınca da utanır ve ona daha çok bağlanır. kendi yalanlarını affetmeyen kalbin kendine verdiği ceza.''
''aşıklara haber vermek isterim. kalbin bütün meseleleri yalnız kalbde halledilir. çünkü bir hissin hakkından ancak başka bir his gelir. ümitsiz bir aşkın panzehiri nefrettir. fikirler ancak bu mukavemet hislerini yaratan tahrik ve telkin unsurlarıdır.''