psikolojik ve aktarım kısmına değineceğim.lakin öncelikle goethe'nin şu cümlesiyle biraz müdahil olalım konuya; ne kadar sallarsan salla dona düşer son damla. eheh bu değil tabi.şu;
''insan hayatı boyunca yalnızca bir kere sever, geri kalanları ya aldanıştır ya arayış''
bu da anglo saksonların favori cümlelerinden ''true love never die/end'' gerçek aşk asla ölmez/bitmez.
şimdi ingilizcede ''love'' sevgi ve aşk için çoğu zaman ortak kullanılır.dolayısıyla burada bahsedilenin ''aşk'' olduğunu anlayabiliriz.
psikolojide bu ''one this'' sendromu olarak adlandırılır.
blue çağı veyahut hemen sonrasında ilk aşkını yaşayan kişinin, bir daha kimseyi sevemeyeceğini düşündüğü sendromudur özet olarak.
peki bu doğru mu ?
davic richo'Nun yazdığı psikolojik derleme ''geçmiş şimdi olduğunda'' isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim götoşlar.
orada aktarım kavramını derinlemesine inceleme fırsatı verir.neyse konuya dönelim;
*****************************************************
bir kez aşık oluyoruz hani şu ilk aşklar.
adı; orangutan olsun.
orangutana aşık olduktan sonra yaşanan bir ayrılık da one this sendromu yaşıyoruz.
bir daha kimseyi sevemeyeceğimizi düşünüyoruz.
sonra aradan bir süre geçiyor aylar veyahut yıllar.
tekrar birine aşık oluyoruz.orangutanı artık özlemiyoruz.
lakin bu yanılgı, sadece aktarım yapıyoruz.
dr sigmund freud bunu uzunca açıklamıştır.(psikoanaliz babası)
bu ikinci aşık olduğumuzun adı da öküz başlı antilop olsun.
öküz başlı antiloba duyduğumuz aşk sadece bir yanılsamadır.
mutlaka ilk aşktan kalan boşluğu dolduruyoruz ve dahi orangutana siz farkedin ya da etmeyin ama mutlaka bir şeyi benziyordur ikinci aşkın.
gülüşü, bakışı, tipi, konuşması,ses tonu, düşünme tarzı,neye sinirlendiği en ufak da olsa mutlaka bir şeyleri ikizdir.
bu durum bilinçaltımızı aktarım yapmaya zorlar.
orangutanın bıraktığı enkazda başka bir beden de ilk aşkımızı göürürüz.
farkında olun ya da olmayın daima ilk aşka paralel bir aktarım gerçekleşir.
dolayısıyla insan 2 defa aşık olamaz hödükler sadece sanrıya kapılır.