belli bir organ değil aslında bedenimizin tamamı karar vermeye yetkili. özellikle deri karar almada öncü diyebiliriz. çünkü duygusal tepkiler deri iletkenliğinde daha çok ortaya çıkıyor. deri bir tehlike anında terliyor veya titriyor (tüylerimiz diken diken oldu deriz ya hani). günlük hayatta, alış verişte, bir eş seçerken, işe başvururken bedenimiz beynimize (alt beyin, limbik sistem, duyguların depolandığı bölüme) sürekli sinyal gönderiyor. karşılaştığı olaylarla ilgili olarak beden beyine şu mesajı veriyor: " bu iyi ve bedenin hayatta kalması için avantajlı" "şu kötü, bu işi seçersen bedenin hayatta kalamaz, tehlikeli, bu işten kaç"...vs. şeklinde beden, beynin limbik sistemini kodluyor (işaret yolluyor) limbik sistemde doğrudan sağ beyin ile bağlantılı ve biz bütün kararlarımızı sağ beyin lobuyla verebiliyoruz. sol beyin karar vermeye yetkili değil. çünkü sağ beyin bebeklikten itibaren gelişiyor ve sağ beyin hayatı 'var kalım" üzerine inşaa ediyor. sağ beyin: ne olursan ol, ne yaparsan yap bütün kararlarını ve tercihlerini hayatta kalmak için vereceksin diyor. o nedenle limbik sistem sağ beyinle muhatap, sol beyinle 'Dolaylı' bir bağlantısı var. işte bu bedenin kodladığı duygusal hafızamız aslında sürekli tetikte ve biz farkına varmasak bile beden beyine hala bu duygusal bilgileri iletiyor. (Bir an durun ve bedeniniz beyne nasıl mesajlar verdiğine dikkat kesilin) beden asla beyni rahat bırakmaz, sürekli beden hakimiyet kurar, çünkü evrimsel süreçte önce bedenimiz vardı, beynimiz yoktu. günümüzde birçok canlı sadece bedeniyle hayatta kalıyor, beyin olmasa bile. yani hayatta kalmak için illa beyin olması gerekmiyor, o nedenle beden her zaman baskın) Hayatımızda önemli bir karar alırken işte biz farkına varmadan bedenin tercihlerini göz önünde bulunduruyoruz. aslında bu bizim yararımıza çünkü bu iş böyle olmazsa herhangi bir tercih yapamıyoruz, işlerimiz aksıyor. akıl ve mantık (prefrontal loblar yani) bu duygusal bilgiyi kullanmadan tercihler arasında doğru olanı bulamıyor, tercihleri görüyor biliyor fakat hangisinin doğru olduğuna (elbette bazen bedenin yanlış yönlendirmesi nedeniyle yanlış tercih olabiliyor) karar veremiyor. duygusal veri yani bütün bedenimiz karar almada seçenekleri bize sunma işini üstlenmiş durumda. artık hangisi ağır basarsa, mideniz ağır basarsa ona göre karar veriyorsunuz, deriniz ağır basarsa ona göre, kalbiniz..böbrekleriniz...bağırsaklarınız... ve gözlerini (beş duyu organı)..bunlar duygusal hafızayı inşa ediyor. bu karar alma doğrudan ve hızlı karar alma mekanizması. bir de limbik sistemin sol beyinle dolaylı bir bağlantısı var dedik. sol beyin beden sinyallerini 'akıl ve mantık süzgecinden geçirip" sağ beyine yolluyor. bu şekilde alınan kararlar daha isabetli. sol beynin aktif olması için çok okumak, araştırma yapmak, felsefi düşünceyi geliştirmek, müzik dinlemek, sanatla ilgilenmek ve limbik sistemin yapısını 'ehlileştirmek' gerekiyor. ehlileşen limbik sistem isabetli karar almaya başlıyor.