saçmalıktır ama sor bakalım niye saçmalıktır?
yahu anlamıyorum;
çek cumhuriyeti'nde avrupalı protestanlar tarafından, 40.000 insanı öldürüp, bunların kemiklerinden "kemikli kilise" adında bir yapı oluşturan,
italya'da mussolini karşıtlarını baş aşağı ayaklarını dikenli tele geçirerek asan,
alman nazisi tarafından polonya'da milyonlarca insanı fırınlarda yakan,
çek cumhuriyeti'ndeki ostrava'da akla hayale gelmeyecek işkenceleri tasvir ederek bu aletleri bir müzede toplayan ve bununla övünen,
ispanya kordoba'da yüzbinlerce müslümana katliam yapan, kordoba'daki 17 üniversite ve birçok hastaneyi yıkan,
1519'da ispanyol cortes'in meksika'ya geldiğinde 25 milyon olan nüfusu, 90 yıl sonra tesadüfen 1 milyona indiren,
engizisyon, afaroz gibi terimlerin ortaya çıkmasına sebep olan,
iki adet dünya savaşı başlatıp bu savaşlarla 70 milyon insanın ölümüne sebep olan,
sömürgecilik uğruna kadim dostlarıyla düşman olan,
müslümanların aleyhine her türlü faaliyeti destekleyerek iç kaosa sürükleyen,
ve daha sayamadığımız binbir türlü pis işe karışan da,
yine bu avrupalılar değil miydi?
sadede gelelim.
şimdi ne hakla insan hakları bildirgesini uygulayan ve ortaya çıkaran devletler haline büründüler? size mi kaldı diyesi geliyor insanın.
insan hakları evrensel bildirgesinin de bir burjuva metni olmasından kaynaklıdır zira burjuvanın çıkarları varsa yapamayacağı şey yoktur,inanmadınızsa tarih şahidimdir.
genelde, geçmişte belirli toplumları ve ideolojileri baskı altında bırakmış, hor görmüş ve aşağılamış milletlerin pekte samimi olmayan siyasi kişiliklerinin oluşturduğu bir bildirgenin saçma olması durumu.
ya atalarının yaptıkları şeylerden dolayı sınırlı bir pişmanlık içerisindeler ve dünyanın saygısını kazanma peşindeler, ya da hem severiz, hem döveriz, güçlü biziz tavrında bir yol çizdiler...