her insan iyidir. hayat şartı insanı kötü yapar. irade zayıfza kötüye meyleder . burada hem eğitim hemde bizim tabirimizle büyüklerimizin küçüklerine göz kulak olması gerekir.
insan doğuştan iyidir, ama kötü olan 2 şeye sahiptir zaten bunlara sahip olmasa melekten farkı kalmazdı, şeytan ve nefsi duygular, bunlar bir yandan iyi bir yandan kötüdür bunlara karşı savaşarak yüceliriz, bunlara teslim olarak aşağılık bir varlık oluruz.
Sadece zıddıyet vardır. Her şey zıddı ile kaimdir, zıddı ile tanımlanır, zıddı ile derecelenir. Tıpkı gece ve gündüz gibi, zulmet ve ziya gibi.
insan fıtratına bir takım güdü derç edilmiştir, cüzi iradesi ile hür ihtiyar ve tasarrufu ile bu güdüyü zıddıyetin hangi ibresinde yer alacağını bu meyli ile belirler.
Sizd bir cevher verilmiştir, bir metal verilmiştir bu metal ile makineler, faydalı araçlar yapabilir beşeri terakkiler gösterebilirsiniz.
Yahut;
Aynı cevheri alır silah yapar adam öldürür, ocak söndürürsünüz, aynı cevher ile kesici delici aletler yapar biriniz marangoz olur diğeriniz katil.
işte bunun gibi de hepimize hayatımızı idame edebilmemiz ve de terakki edebilmemiz için temel bir takım güdüler verilmiştir.
Senin fırratında yer alan sahip olma, hükmetme güdülerini sen alır ev, iş, para aile edinmek için kullanırsın ömrün boyu çabalarsın.
Diğeri alır aynı güdüsü ile hırsızlık yapar, tecavüz eder, cinayet işler.
Kötü iyi demeyelim de sarfı ve kanalize edilmesi yanlış diyelim.
iyi olmak veya kötü olmak doğuştan gelmez.
Bunu dersek sonradan kazanılabileceğini iddia etmiş oluruz ki bir bakıma evet.
Çoğunlukla böyledir. iyi bir şekilde yetişmiş bir kişi genellikle kötülüğe meilli değildir.
istisnalar da vardır tabi ki ama nadirdir.
doğuştandır. sonradan değişime uğramaz. kendisini zorlarsa altı ay kadar rol
yapabilir. sonra tekrar özüne döner. yani
huyundan istese de vazgeçemez. mesela
insan bazen kötü olmak istiyor. ancak
huyu elvermediği için vicdanı engel
oluyor. yani yedisinde neyse yetmişinde
öyle davranıyor.
sakın ruhu kötü bir insanın birgün iyi
olacağını beklemeyin. kendinizden yola
çıkın. ben değişebiliyormuyum diye
sorun.
yılar sonra ilkokul arkadaşımla
karşılaştım. hala aynı hareketleri
davranışları duruyor. onlar bile
değişmemiş.
bunun genetik mirasla da ilgisi yok.
her zaman söylerim,
ikisi de doğuştan gelmez. Yaşam tarzına , oturduğu eve , kalitesine degil , yanındaki insanlarla ilgilidir . aile iyi ise çocukta iyidir. Aile kötü ise çocukta kötü olur . tabi bu ilk seviye sonra arkadaşlık vb. Etkenler değişime uğrayabilir.
Ama unutmayın kötülük olmasaydı iyiliğin değeri olmazdı.
Niçe nin "ne çok gülmüşümdür keskin pençeleri olmadığı için kendilerini iyi hissedenlere" diyerek düşüncelrime tercüman olduğu; insanların kötülükle doğduğu ve bundan kurtulmasının zorluğu kabullenilmesi gereken bir gerçektir.
insan doğuştan kötü veya iyi olamaz.
yaptığı hareket kötü veya iyi bir hareket olarak diğer insanlar tarafından adlandırılır.
Tüm duygular, refleksler, çıkar hesaplamaları ... elbette sağlıklı çalışan bir sistemin üyeleridir. Doğuştan gelenler hayatta kalma açısından en önemli görülenlerdir. Bazıları vücut ve beyin gelişimiyle birlikte sonradan kazanılır. Bu hayatta kalma , toplumda yer edinme vs refleksleri toplum normlarına uygunluk açısından diğer bireyler ile birlikte bir düzene sokulur. Esasen grubu yönlendirmeden ibarettir bu isimler. Bu iyi bunu yap yada bu kötü , sakın ha gibi.
Sokaktan geçen bir köpeğe vurursun. Saldırgan vahşi bir hayvana dönüşür. Önüne ekmek koyarsın uysal ve sevimli olur. Dünya sana tokadı vurana kadar iyisindir ekmeğini yer sevimli kalırsın ama o tokadı yedikten sonra eskisi gibi davranamazsın.
doğuştan sözü ile kastedilen şeyin genetik olduğunu varsayıyorum. genetik özellikler, insanda zamanla ve dış koşullarla değişmeyen özellikleri temsil eder. fakat her zaman için bir insanın iyi olması veya kötü olması diye bir durum söz konusu olamaz. bu, zaman içinde koşullar ya da genel olarak çevresel etmenler ile değişir.
bu nedenle kimse doğuştan iyi veya kötü olarak doğmaz. dahası, her zaman da iyi olduğumuzu söylersek yalan söylemiş oluruz zaten. sen de birisini üzdün, hatırla!
Bütün insanların doğuştan iyi olduğunu düşünmek saçmalığın daniskasıdır. Psikopati ve sosyopatinin oluşmasında genetik faktörlerin olduğu kanıtlandı. Her insanın doğuştan gelen karanlık bir yönü vardır. insan da dahil her canlı hayatta kalma içgüdüsüyle yaşar ve hayatı tehlikede olduğunda bir insan herseyi yapabilir. Bu karanlık yön nasıl bastırılır peki? Severek sevilerek, hobiler, sportif faaliyetler vb...
Psikopatların amigdalaları çalışmaz, körelmiştir ya da çok az çalışır. Yani sonradan psikopat olamazsınız. Bu doğuştan gelen bir kişilik bozukluğudur. Ama baktığınızda iki çeşit psikopat var; biri hapiste diğeri ise beyaz yakalı. işte dediğiniz çevre tam da bu sırada devreye girer. Psikopatik eğilimleri olan insanlar fahişe bir anne, alkolik bir baba veya tecavüzcü bir komşuyla yetişirse bu çocuktan Hayır beklemeyin derim. Oysa iyi aile ortamında yetişen psikopatlar zarar verme içgüdülerini bastırır ve empati kurmaması, soğukkanlılığı ve risk hesaplamalarıyla bir şirkette bir CEO olur...
Bütün mesele bu.
Anne baba dede abla abi falan filan ne kadar egitirse ne kadar doğruları gösterse de insan kendi içinden geleni yapar kanı bozuk ise kötüdür ve kötü kalır.