saçma sapan bir söz dizimidir. "insanın doğası" denen hadisenin kendisi zaten bir algılayış biçiminden ibarettir, fiziki bir karşılığı yoktur. bir başka şekilde ifade etmek gerekirse, insanın timsah, ağaç, gezegen, atom, vs. benzeri doğal varoluş halleri gibi bir gerçekliği olamaz. söz konusu insan olunca "bu doğaldır, bu değildir" diye bir ayrım yapılamaz. insan denen yaratığın bütün eylem ve halleri (dili, dini, sosyal yapılanması, giysisi, yediği ve hatta tuvalete gitmesi dahil) doğal olmayandır. bunun en güzel ifade biçimi doğal kelimesinin zıt anlamlısının "yapay" ya da "suni" olmasıdır. ve "yapay" ın yaratıcısı bilinen evrende sadece ve sadece insandır.
insan zaten doğaya yabancıdır, terstir; paradigmalarıyla, kültürüyle ve sistemleriyle. ve insanlar arasında da "bu doğru/normal/gerçek insanlıktır, gerisi yalandır, uydurmadır" denebilecek bir paradigma yoktur; insanlık durumları ideolojisine göre, anlayışa, durumlara ve çağlara göre; en önemlisi ise, önlerine konan projelere göre biçim alır. kabilede yaşayan insan metropolde yaşayan insana göre daha doğal değildir; her ikisi de "artık doğal olamama" eşiğini çoktan aşmışlardır.