insan doğanın parçası mıdır

entry6 galeri0
    1.
  1. insan besin zincirinin tepesindedir, doğa insan için vardır, doğanın insana ihtiyacı yoktur.
    0 ...
  2. 2.
  3. insan doğanın bir parçasıdır. ona karşı gelen, kafa tutan bir parçası... ve her doğaya karşı gelen canlı gibi yok olmaya mahkumdur.
    aslında bizler kendi türümüzü yok etmeye çalışan varlıklarız. kendi can damarlarımızı kesiyoruz.
    1 ...
  4. 3.
  5. doğanın parçalarının en değerlisidir. keşke şirinler olsaydı onlar daha değerli olurdu.
    0 ...
  6. 4.
  7. insan doğanın kendisini değiştirebilmek için kendisine yabancılaşmasıdır. çünkü hiçbir şeyin eylemi kendine dönemez; bıçak kendini kesemez, iğne kendini delemez. bir şeyin eylemi kendine döndüğünde o şey kendine yabancılaşır, bunun sonucu olarak kendisini değiştirebilme imkanı kazanır. bu değişim gelişim veya yeni oluşumlar için yıkım anlamlarına gelebilir.
    1 ...
  8. 5.
  9. ilginç bir soru; mesele farklı düşünürler tarafından ele alınmıştır. Bilhassa Marx bundan Gattungswesen[tür varlığı] meselesinde bahseder. Doğayı "insanın organik olmayan bedeni" olarak 1844 el yazmalarında "emeğin yabancılaşması" bölümünde bahseder. insanın tür varlığı gibi davrandığını, hem akıl sahibi olduğunu ve bunun yanında da kendi "doğadan ayrı olmayan yanını da nesne alabildiğini" belirtir. bununla birlikte insanın tüm bir tür için, keşfettiğini, bulduğunu, ürettiğini ve diğer bütün türleri de bu amacına ulaşmada araç olarak kullanabildiğini belirtir. Yabancılaşma ile insanın zorunlu ihtiyaçları[yani hayvan kısmı] hayvani olmayan kısmının boyunduruğu altına girer. Bu minvalde yabancılaşma aslında insanın tür ile ilişkisini tersine çevirmiştir.

    Erich Fromm ise Marx ile oldukça benzer bir bakış açısından bakar. "insan doğanın bir parçasıdır ama öte yandan da onun üstündedir" bu şu anlama gelir, öz-bilinç ve akıl insanın doğa ile uyumunu bozmuştur. insan doğanın bir parçasıdır ama öte yandan aynı zamanda evsizdir ve bir kenara atılmıştır.; ve tüm yaratıklar ile paylaştığı eve zincirlenmiştir de. kendinin farkındadır ve bu açıdan da güçsüzlüğünü kavramıştır. aynı zamanda ölümünü de kavrar. kendi varlığının ikiye bölünmüşlüğünden hiçbir biçimde kurtulamaz; ne aklından ne de bedeninden vazgeçebilir. ikiye bölünmeye mahkumdur. Fromm'da da insan, doğanın bir parçasıdır ama doğa-üstü olan nitelikleri ile aynı zamanda onun dışındadır.

    bu meyanda insan hem doğanın bir parçası hem de onun parçası değildir. Aklın ortaya çıkması insanı varoluşundaki çelişki ile baş başa bırakmıştır. Bu çelişki ve bu çelişkiye son vermeye çalışma, insanı sürekli bir arayışa itip onu geliştiren bir şeydir.. insan cenneti yitirdiğinde amaçsızca dolaşan ve macera arayan bir varlığa dönüşmüştür[odysseus, Faust vs gibi] bu amaçsızlık ve avare dolaşma insanın bilmediğini bildiği bir şey yapmaya sürüklemiştir.

    bununla birlikte insan varlığının bu uyumsuzluğu onu çeşitli arayışlara itmiştir. yukarıdaki bahsedilen bölünmeden kaynaklanan bu arayışlar aslında bu bütünlüğü sağlamaya yöneliktir. Erich Fromminsanın tanrıya yönelmesinin bu bütünlüğü sağlamak amacıyla-ki hem duygusal hem de akılsal açıdan tamamlanmışlık hissi ona göre tanrı inancı ile verilebilir-olduğunu iddia eder.
    0 ...
  10. 6.
  11. doğa insanın bir parçasıdır. kabul etsekte etmesekte doğa bizim için var biz doğa için değil. zaten çevrenize biraz dikkatli bakarsanız ikincinin saçma olduğunu anlarsınız.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük