bina yerine evreni, atom altı parçacıklarla beraber atomları, aralarındaki güç ve etkileşimleri ele alırsanız; binanın yıkıldığı küçücük an yerine milyarlarca yıl içindeki döngüde sürekli parçalanıp parçalanıp tekrar var olan yıldızların olduğu uzayzamanı ele alırsanız insanı elde edebilirsiniz. bina yıkılırken küçücük bir anda var olan tesadüfi şekil yerine şans eseri ve bulunduğu ortamın rastgele şartları gereği birikerek ilerleyen, kaotik bir sürecin içindeki atom altı parçacıklardan atomlara, atomlardan moleküllere, moleküllerden daha üst boyutlara kadar yükselebilen bir rastgele var oluşu düşünün... işte biz bunun ürünüyüz...
şimdi hepinizin anlayacağı bir dilde örnek buldum...
düzensizliği anlatacak ve düzenin sonucu olmadığınızı anlatacak bir seviyede.
bir bina düşünün bu bina kendi kendine yıkılıyor. bu bina yıkılırken aklınıza gelen düzeni temsil edecek bir şekil düşünün, anlık tesadüfi var olan, ve bina yıkıldığında da tamamen yok olan... işte insan evrende budur.