bu tamamen beynin çalışma yöntemi ve özgüvenle alakalı fiziki bir nedenden kaynaklanır.
kişi birisine aşık olduğunda, doğru olan kararı verdiğine beynin daha ikna olabilmesi için, hatalarını görmezden gelerek onu daha da yüceltir. böylece doğru kararı verdiğine, dolayısıyla aslında kendisinin doğru kararlar veren mükemmel bir varlık olduğuna kendi kendini ikna etmeye yarar.
aşık olduğunuzun hatalarını görmezden geldiğinizde aslında kendinizi yüceltirsiniz. aynı durum beğenilen siyasi parti ve futbol takımlarıyla ilgili olarak da geçerlidir.
görülür ama ses çıkarılmaz mevzusudur. bazı şeyler vardır ki gözün ne kadar körelmiş ise körelsin görmeden edemessin. he ses etmessin o ayrı sevmek bazen sessiz kalmayı da gerektirir..
Aşık olduğu kişiye diğerlerine baktığı gibi bakmaz. Diğerlerini an gelir dener, nabzını anlamaya , huyunu suyunu tanımaya çalışır. Aşkta ise mantığı devre dışı bırakıp hayatı 2 kişilik görerek yaşar. Düşünsene onun dışındaki bütün karşı cinsine sadece insan gözüyle bakıyorsun senin için sadece o var. Bu durumda ne kusur arar insan nede sorun görür.
Çünkü azizim dışını beğendiğiniz insanların hatalarını görmezden gelerek onlara hayalinizdeki karakteri oturtmaya çalışıyorsunuz. Aşkın gözü kördür falan hikaye, sizin gözünüz kör! Açın artık gözünüzü size hata yapan insanları bırakın.
evlendikten sonra berduş kocasından şikayetçi kızlarla gidin konuşun, pişmanlıklarını dile getireceklerdir. çünkü o kişinin adam olmadığını bildikleri halde bilmezden gelmeyi kendileri istemişlerdir. ahmaklık mı desek, insanın basiretinin bağlanması mı? büyük konuşmayalım yine de. her şey insanlar için.
Görmek istemedigi icin, aşık olduğu kişi kutsallasmıştır onun güzünde. Ilah gibidir günahsız suçsuzdur. O herseyin en dogrusunu bilendir. Tabi kisa süre sonra gözündeki perde düşecektir ama o zamana kadar kim öle kim kala.. Hani bir söz vardır "güzelliğin 10 para etmez ben de ki aşk olmasa" ne kadar doğru!!