Ali ve Reşat, beyin kanseri olan babaları Ahmeti kemoterapi görmesi için istanbula getirmiştir. Ahmet ağır tedaviye daha fazla katlanmak istemediğinden hastaneden kaçar. Oğulları peşine düşer ancak Ahmet onlardan kaçmayı başarır. Kaçarken kendini bir huzurevinde bulur. Huzurevi sakinleri, Ahmetin çocukları tarafından terk edildiğini sandıkları için orada kalması konusunda ısrar ederler. Zorlukla konuşabilen Ahmet durumu kabullenir. Ali ve Reşat Ahmeti huzurevinde bulurlar. Ama mutlu göründüğü için bir süre orada kalmasına ses çıkarmazlar. Babalarının son günlerini mutlu geçirmesi, belki hiç işe yaramayacak ama çok acı verebilecek bir tedaviden daha önemlidir. Huzurevi sakinlerinin her birinin kendi hikayeleri ve dramları vardır. Ahmet bunları öğrendikçe onlara daha yakınlaşıp her birini tek tek çok sever.
Ahmetin misafir olduğu günün hemen ertesinde huzurevi sakinlerinden Yaşar Hoca ve Nebahat evleneceklerdir. Bu insanları çabucak benimseyen Ahmet düğün masraflarını karşılamak ister. Elbirliğiyle güzel bir düğün yaparlar. Bununla yetinmeyen Ahmet, çiçeği burnunda çifti balayı için Diyarbakırdaki köyüne davet eder. Üstelik diğer huzurevi sakinleri de bu geziye davetlidir. Belki geriye kalan yıllarında böyle bir fırsatı bir daha yakalayamayacak olan bu yaşlı insanlar, teklifi coşkuyla kabul ederler. Hep beraber kiraladıkları bir minibüsle yola çıkarlar. Ancak yolculukları hiç sakin geçmez. Onlar için asıl macera bu yolculukla birlikte başlayacaktır.
Beyaz melek filminin konusu/özetidir bu.. 2007 yapımı mahsun kırmızıgül filmi..
filimin bir sahnesi benim için aslında filimin özetidir. babaları huzurevine sığınınca, ali (mahsun kırmızıgül) ve reşat (sarp apak) huzur evinin önündeki bankoda babaları çıkana kadar onu beklemek zorunda kalırlar.. Orda uyurlar, Bir ara babaları cama çıkar, ikiside ayağa kalkar önünü iliklerler hemen,
Ali yanına gider.. bir isteği olup olmadığını, kapıda beklediklerini söyler.
ikinci gün hademe ortalığı temizlerken huzurevinin bahçesinde, reşat hademeye sorar ;
reşat - ağabey. bu insanlar neden burda ? niye toplanmışlar buraya ?
Hademe - insanlar buraya anne babalarını getiriyorlar.. ( arkasını döner ve işine devam eder )
reşat - ( abisine aliye dönerek ) abi.. insan neden anne babasının buraya getirir ki ?
Ali - duymadın mı oğlum burası huzurlu evmiş !..
Adamlar huzurevinin henüz ne olduğunu bilmediklerinden, fikir yürütmeye çalışıyolar anne babaların neden buraya bırakıldığına dair..
keşke bu kadar saf, temiz, anane gelenek ve göreneklerimize bağlı kalabilseydik.. üstelik her cuma hutbe esnasında imam şu (Nahl 16/90) ayeti her defasında tekrarlamasına rağmen ;
*Şüphesiz ki Allah (c.c), size adâleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlığı, fenâlığı ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir...
Allah herkese hayırlı evlat nasip etsin dediğim durumdur..
Bugün var olan sağlık, yarın bi bakmışsın yok..
Kime ne der insan çocuğuna evladına diyemezse ?
insan anne babasını ele bırakır mı hiç.
Yazık..
Unutmuştur..
nasıl büyüdüğünü, onu büyüten anne babanın neler çektiğini o günlere gelene dek,
o aç kalmasın diye kimlere ağız büktüğünü,
neler katlandığını,
neler yaşadığını.
