insanlığın genel halidir.
insanlar genelde mutluluğunuzdan çok derdinizi paylaşmaktan zevk alır. bundan garip bir haz alırlar. oysa gerçekten mutlu olduğunda senin kadar mutlu olan o kadar azdır ki.
yoğun bir iş günü sonrası, yalnız yaşadığım otağıma dönüyorum. aylardır peşinde olduğum ve almak istediğim, ama sınırlı sayıda kişinin alabildiği bir mesleki eğitim kursu vardı. ve benim için çok önemli. telefonuma bir mesaj geldi. "sayın bilmem ne, şu şu tarihteki vırt zırt eğitimine katılmaya hak kazandınız"
delirdim lan sevinçten. ama ne arayacak kimse var, ne de gidip bunu paylaşacak.
arabadayım. başladım kornaya basmaya. kazandım ulan diye bi bağırıyorum, sonra da kornaya abanıyorum. yaşasın diye bir bağırıyorum, başlıyorum kornaya basmaya. sonra da ağlamaya..
ama alışıyor insan. nelere alışmıyoruz. ölsek de kurtulsak kodumun alışkanlıklarından.
Hani erkekler ağlamaz derler ya sözlük. Yalandır. Yalan. En mutlu olduğum gün intihar planları yapmadığım gün oldu artık. Acı artık yok. Pişmanlıklar zamanla geçer. Ama sabrım kalmadı artık.
13 yaşında atıldın hayata. Evin erkeği oldum. Hamallık yaptım. Okul okudum. Kardeşimi okuttum. 3 yıl sonra anam gitti. Kardeş 10 ben 16-17... kardeşim çocuk esirgemeye verildi. Güvenli aile, özel ailelere verildi. Ben gururuma yediremedim. Anam için atam için söz verdim bu günlere geldim. Ama artık geçmişin karanlık Yüzü her yalnız kaldığımda aklıma üşüşüyor. Dayanamıyorum.