misafirin evinde iken, herhangi bir hoşnutsuzlukta.
+ insanın evi gibisi yok ayten kalk gidiyoruz.
- noldu olm oturuyoduk.
+ yok biz kalkalım insanın evi gibisi yok. (ne ulan bu açmışsın açık oturumu ne konuştuğun var ne konuşmaya dahil olduğun.) zamanlarında kullanılsa iyidir.
yağmurlu ve rüzgarlı havayı görüp, çarşıda insanların akşam koşuşturmasını yaşadıktan sonra eve gelip eşofmanlarını giydikten sonra hissettiğin ve dile getirdiğin söylem.
yurtta 2 sene kaldım.. bi dolu adamla pekinden , hong kongdan abdden almanyadan gelen.. güzeldi aslında.. 7-8 kişi bi mutfak , 2 tuvalet.. insan çevre yapıyo.. mutfak hiç boş kalmıyo paso birinin
arkadaşıyla arkadaş olunuyo.. tam ideal bakteri üreme ortamı yani.. bu sene kendi evime çıktım.. ev sobalı , 20 metrekare.. duşun suyunu duşa girmeden önce ısıtmak lazım , tek başımayım.. okuldan eve evden okula.. ama o perdeleri taktıktan sora eve bakıp gülümsediğim an var ya.. ya da annemler ziyarete geldiğinde onlara çay yapıp götürdüğüm an , gidilen binlerce partiye , tanışılan binlerce adama değer..
uzakta kaldığında daha bir değeri anlaşılır evin. gelince bir oh çekilir ve sessizliğine bırakır insan kendini bir süre atar kendini koltuğa ve yayılır bakar boş boş etrafına huzurunu içine çeke çeke...
gidilen misafirlikte bakımın yetersizliği, soğukluk,sıcaklık gibi istenmeyen etmenlerden sonra eve gelip pijamaları giyip koltuğa uzanarak bir elde kumanda diğer elde çay varken televizyon izlerken söylenen söz...
-nsanın kendi evi gibi yok
uzun bir tatilden dönen çiftin tüketeceği cümle. bazen sonuna beee. bazende lan konularak kullanılabilir.
insanın kendi evi gibi yok lan.
insanın kendi evi gibi yok be.