Küfür etmemek için kendimi zor tutuyorum a dostlar. Konuya tam ortadan gireceğim, iki cümle sonra anlarsınız.
Oglim o zaman serme ha serma. Biz sana yalvariyor halı ser ana halı ser ana?
Kardeşim. Ben bu halıya basarım. Ben kespır değilim. Bülent ersoy'un klip seçmelerine katılmış kıvanç tatlıtuğ kadar narin ve yakişıklı bir çocuk olup sonradan kendimi heba etmem kimseyi ilgilendirmeyen kişisel bir meselemdir. Yani siz düşünün, o kadar güzelken bile ben bu halıya basmak istiyordum.
Şu halıyı ortaya koyup da basma deme be kadın! Ulan nereye basayım? Ayakkabımı nerede giyeyim?
Yav çok saçma değil mi kafayı yiyecem.
Serme şunu serme siktiriboktan bir kilim alıp hepimiz çamurlu çamurlu üstüne basalım ve mutlu olalım lütfen.
ulan hem saf bir sevgi istediğini söylüyorsun hem de gerçekleşmemesi için elinden geleni yaptın bana. akıl yoksunluğun mu var yoksa fikir eksikliğin mi? bu insanlar beni delirtti.
gerçek bir hikaye: bana soğuk davranan ve bakan çok hoşlandığım garson kızın başka masalardaki erkek müşterilerle sohbet etmesi, onların masasına oturması ve bazıları giderken gülerek el sallamasıdır. sırf başkalarıyla yakınlaşıp konuştuğuna şahit olmamak için başımı doğru dürüst kaldırmıyorum mekandayken. o ve onun gibiler yüzünden hep mutsuz olacağım.