içimizden biri mi desem, gözlerin ilgi odağı mı, istemsiz kesilen ve aldırmayan kişilik mi, yanında sağında solunda havada küfürler uçuşurken hiçde rahatsızlık duymayan mı yoksa hiç duymayan mı bilemedim.
artık o normal bir kadın değildir. mühendislik sınıfları koğuş gibidir. en az 60-80 kişi olur sınıflarda. kişi dediysem erkek. arayada serpiştirilmiş üç beş kız. bazen de tek.
sıkıcı olmalı onca erkeğin içinde bulunmak. ben bile iğreniyordum erkek görmekten, erkek muhabbetinden, sesinden, kokusundan... kendimden soğudum bir zamanlar.
o sınıftaki tek kızın ruh halini tahmin bile edemiyorum. hep yavşak gözler, yavşak sözler, kiminin hiç iplememsi...
nimetten sayılmakla adam yerine konmamak arasındaki gitgeller.
zor iş vesselam.
o kadar kızın içinde tek erkek olmak da istemezdim. zaten zor katlanıyorum kadınlara, seslerine, muhabbetlerine, o kadarı fazla bana.
aslinda bir cok muhendislik bolumunde benzerlerine rastlanacak kiz ogrencidir. kel, kor, topal bile olsa yazilacak, nefes alsin yeter guruhunu pesinden suruklemesi muhtemeldir. dikkat ederseniz elde torba pesinden kosan bu tarz elemanlara rastlayabilirsiniz.
insaat sektoründe kadinlar pek bulunmasada sanildiginin aksine insaat mühendisligi mezunu bircok bayan vardir. fakültelerde de tekstil mühendisligi ile birlikte en cok kizin oldugu mühendisliklerden biridir insaat. bu nedenle sinifta tek kiz olarak bulunmasi zor olan ögrencidir.