efsane olacağı düşünülen sanatçıdır.
tıpkı madonna gibi.
zira şarkıları ne kadar dinlense de bıktırmamaktadır.
2010 da çıkardığı sun is up ve senorita şarkıları mükemmeldir.
evet en sevdiğim sanatçı o oldu artık..
kurbağa gibi surata sahip birbirinin aynısı ritimlere sahip klasik doğu blok "sanatçısı" yaratıcılık sıfır. koca kıçıyla malı götürcem derdinde. 2 seneye kimse hatırlamaz türkiye gibi kadın hastası memleketlerden götürdüğü servetini geberene kadar yer.
sesinde çocuksu bir tatlı cırtlaklık olan, canlı performanslarında nefesi parçalarını seslendirmeye yetmeyerek sık sık boğulma sesi çıkartan ama yaz sıcağında hiç mi hiç çekilmeyen slow parçaların media playerdaki yerini şutlayarak defalarca dinlettiren şarkılara imza atmış ( kendi mi yazıyor tam bilmiyorum ama...) şarkıcı.
(bkz: 10 minutes)
(bkz: amazing)
sun is up şarkısıyla yine listelere girmiş, sürekli bir şeyler üreten, şarkıları için tam bıktık derken hemen bir başka yenisiyle karşımıza çıkan insan. taktir ediyoruz efendim ne diyelim. http://www.youtube.com/watch?v=aGzj_zYAqZY
albümünü çok indirilen ve internet'te dowloand rekorları kıran şarkılarına bittiğim şarkıcı.
şarkıları da bi fena: hot, love, feelo, left-right, deja vu ve daha nicesi olmak üzere arabada dinlenmesi tavsiye edilir tesisat iyiyse.ama bi de önerim var aracı durdurun sağa çekin ve başlayın dinlemeye yoksa farkına varmadan hız yapabiliyosunuz allah muhafaza.
şarkılarını sırayla patlatmasını bildi. hangi şarkı özelliğini yitirdiyse hemen yenisini sürdü piyasaya. klipleride süper ötesinde.
şarkılarının bu kadar çok tutmasının sebebi arasında türkiye ile olan yakın ilişkileride olabilir tabi. nerdeyse ayda bir ülkemize konsere geliyor. severek takip ediliyor ve ediyoruz.
www.inna.ro sitesinden sıkı takip ettiğim güzel mi güzel şarkıcı. yanında 2-3 tane dansçı 1 de menejer işi götürüyorlar, helal olsun. gözümüz yok ama göz arıyor ki bi akıllı da bizden çıksın. aranjöre ya da yapımcıya sikilmekten kurtarın bi kendinizi de bi açılım yapın yurt dışına. allahın romanyalısı balıkesire geliyor yer ayırt etmeden. bizimkisi olsa gelir mi acaba?
bizim ülkemizde kim var mesela; atiye yahu bacım 4-5 tane dil biliyorum diyorsun da ne bok yemeğe tr'ye geliyorsun? hadise vardı bir ara ne oldu? ulan powerfm türk olduğunu demese mışıl mışıl dinliyordum gavur kızı diye demekki oluyormuş ama bi yere kadar. somut örneklere baktığımız da görünüyor ki başlangıç var süreklilik yok. tr'ye geldin mi aşırı ilgi, o ilgi sayensinde de 2-3 yıl ekmek yedin mi daha da bi bok beceremiyorsun, üretemiyorsun. gider bi de koca bulur höst lan der otur ne şarkıcılığı der bu hikaye de biter bende siktir olur gider. *