buğulu karanlık yapısıyla etkileyen 21. peron eseri. zamanında bu topraklardan böyle eser çıkmasının yıllar sonra ihtiyaç molası ve nekropsi 'lere örnek teşkil ettiğini düşünmekteyim.
kesinlikle dinlenilesi güzide bir eser.
edit: özellikle ihtiyaç molası başyapıtı milad'ta bu eser atmosferinin fazlaca yansıtıldığını es geçmeyeyim. 20-25 yıl önce yapılmış saygıyı hak ediyor kuşkusuz.
21. peron külliyatının daha da mühim eseri için:
(bkz: köy düğünü)
bakırköy' de yattığı süre boyunca üsküdar' ı göremeyen ve sırf tekrar görebilmek için firar edip yolda kaza geçiren hastanın da şiirlerinin bulunduğu derleme kitap.
--spoiler--
Sende geçti ömrümün neredeyse kırk senesi. Seni nasıl unuturum Üsküdar iskelesi. Bende bir bitmeyen istanbul hasreti var. Aklımda istanbul, her zaman Üsküdar.
--spoiler--
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde bir dönem personele okuma yazma eğitimi vermiş olan Bedia Tuncer, bir taraftan da akıl hastalarıyla ilgilenmiş ve akıl hastalarının yazdıkları şiirleri derlemiş.
Akıl hastalarının yazdıkları şiirler...
Zorba kız kaçırır,
Kamarot kurşun kaçırır.
Karaborsacı döviz kaçırır,
Zengin hanım kürk kaçırır.
Ağa koyun kaçırır,
Orman eşkıyası kütük kaçırır.
Ve sonunda kaçırmak için bizlere,
elbette akıl kalır!...
***
Tanrım bana sabır ver;
Tahammülüm yok artık.
Gözüme bir perde ger,
Tahammülüm yok artık.
Bu deliler alemi,
Büktü benim belimi.
Bu bitmeyen elemi
Tanrım doldur çilemi.
***
Doğdum büyüdüm okuma, başıma oldu dert;
Askerlik çağı, vazife itham, emir, terhis et...
Dünya evi varmış, anladım o da dert!...
Alnıma çizilmiş tımarhane elim akibet cür'et
Sonu ne olur bilmem ne bir adalet?
Uyan kabrinden ey ünlü filozof sokrat,
Yolunu öğret beni de filozof et...
Ya da Allahım yeter azat et!...
***
M.T.Ö. isimli bir hasta ise isminin Nalan konmamasından yakınıyor şiirinde. Hastanın muhtemelen kadın olduğu anlaşılıyor.
Nalan olmalı idi benim adım.
Çünkü daima ağladım.
Tek arkadaşımdır hicran,
Çünkü benim asıl adım Nalan.
***
Günlerim taburcu olmamı beklemekle geçiyor.
Gençliğim delilere hoş görünmekle bitiyor.
Gün güne her gün daha çok eriyorum.
Güldüğümü rüyamda pek az görüyorum.
***
Ve son olarak günde 16 paket sigara içen hastanın muhteşem şiiri;
ŞiZOFRENi
Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni!..
Doktor beni sanıyor hala şizofreni!..
Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden
Kalbimi hoplatıyor Bakırköy'ün treni!..
Ta uzaktan Marmara aşkla çekiyor beni
Hayretle karşılarım beni deli göreni
Taburcu olmak için kullanmalı dümeni
Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni
Doktor beni sanıyor hala şizofreni.
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'nde bir dönem personele okuma yazma eğitimi vermiş olan bedia tuncer, bir taraftan da akıl hastalarıyla ilgilenmiş ve akıl hastalarının yazdıkları şiirleri derlemiş.
akıl hastalarının yazdıkları şiirler...
zorba kız kaçırır,
kamarot kurşun kaçırır.
karaborsacı döviz kaçırır,
zengin hanım kürk kaçırır.
ağa koyun kaçırır,
orman eşkıyası kütük kaçırır.
ve sonunda kaçırmak için bizlere,
elbette akıl kalır!...
***
tanrım bana sabır ver;
tahammülüm yok artık.
gözüme bir perde ger,
tahammülüm yok artık.
bu deliler alemi,
büktü benim belimi.
bu bitmeyen elemi
tanrım doldur çilemi.
***
doğdum büyüdüm okuma, başıma oldu dert;
askerlik çağı, vazife itham, emir, terhis et...
dünya evi varmış, anladım o da dert!...
alnıma çizilmiş tımarhane elim akibet cür'et
sonu ne olur bilmem ne bir adalet?
uyan kabrinden ey ünlü filozof sokrat,
yolunu öğret beni de filozof et...
ya da allahım yeter azat et!...
***
m.t.ö. isimli bir hasta ise isminin nalan konmamasından yakınıyor şiirinde. hastanın muhtemelen kadın olduğu anlaşılıyor.
nalan olmalı idi benim adım.
çünkü daima ağladım.
tek arkadaşımdır hicran,
çünkü benim asıl adım nalan.
***
günlerim taburcu olmamı beklemekle geçiyor.
gençliğim delilere hoş görünmekle bitiyor.
gün güne her gün daha çok eriyorum.
güldüğümü rüyamda pek az görüyorum.
***
ve son olarak günde 16 paket sigara içen hastanın muhteşem şiiri;
şizofreni
aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni!..
doktor beni sanıyor hala şizofreni!..
üsküdar taburculuk hasretiyle derinden
kalbimi hoplatıyor bakırköy'ün treni!..
ta uzaktan marmara aşkla çekiyor beni
hayretle karşılarım beni deli göreni
taburcu olmak için kullanmalı dümeni
aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni
doktor beni sanıyor hala şizofreni.
uyku ve ölüm, karanlık kartallar
gece bu başın çevresinde uğuldar:
insanın altın sureti
yutsun buz gibi dalgasını
sonsuzluğun.korkunç mercan kayalıklarında
parçalanır erguvan renkli vücut
ve iniltisi yükselir karanlık sesin
o deniz üzerinde.
fırtınalı hüznün kızkardeşi
yıldızların altında
bak ürkek bir kayık batıyor,
gecenin suskun yüzüne.