dolmuşta, minibüste ve zeplinde rastlanan pis bir durumdur.. zeplindeki o kadar önemli değil, zıplayıp zıplayıp zorla bir daha indirirsiniz aleti ama dolmuş ve minibüste yaşanan psikolojik savaş kötü sonuçlar doğurabilir..
sizin inmeyi planladığınız yere az bişi kaldı.. içinizden 'müsait bir yerde iniş izni isteme' provaları yapıyorsunuz.. kaptan çok bitirim kaçar, bey'fendi desen kokteylde martini mi istiyorsun diye taşak geçerler.. bunları düşünürken sen biri atlıyor: ''inecek var..'' dolmuş ani bir frenle duruyor..
lan senin ineceğin yere bi 50 metre var.. salisede bir fizibilite çalışması yapar beyin.. şimdi burada insek bu lavukla beraber yürüycez biraz.. ama inmezsek dolmuş 2. vitese attığı anda inmek istediğimizi deklare edicez, yüksek oktavda bacılı bir küfür yicez.. hele bir de trafik varsa öff.. ama öte yandan yürümemek için dolmuşa bindik.. ne yapıcaz lan?
tabi bu kadar düşünürken gece olup, dolmuşun durağa çektiğini, üzerinize battaniye falan örtüldüğünü görürsünüz de sorununuz çözülür.. kısmen tabi..
Minibus yerine otobuslerin tercih edilme sebeplerinden birisidir. Sonucta yolcularin inecegi durak bellidir , sofor pic deilse 50 metre ilerde ya da geride inme durumu soz konusu deildir
sizin de "e hadi ben de ineyim bari" diyerek inmenize ve minibüsle 30 saniye sürecek yolu 5-6 dakikada yürümenize sebep olabilecek, bir başka umut sarıkaya tipi mutsuzluktur.
sinir eden durumlardan biridir. inilecek yere yakın bir yerde dolmuş durdurulduğu için inmek zorunda kalırsınız. eğer inmezseniz, 1 dakika sonrasında dolmuşu tekrar durdurduğunuz için dolmuş şoföründen azar işitirsiniz.
minibüs şoförünün çeşitli azar ve hakaretlerine maruz kalmamak için mecburen orada inilir ve asıl inilecek yere yürünür. aynı zamanda içten içten "x metre ileride insan ölür müydün?" diye söylenilir.
'' Hiç istifimi bozmayıp, 10 metre bile kalsa ineceğim yerde inerim '' psikolojisiyle içinde çoğu kez bulunduğum hadisedir. O şöför ki; 10 metre sonra biri binecekse alır ama biri inecekse '' kardeşimm yeni durduk haamuha '' diye homurdanır. Yolcu alırken iyi de indirirken mi kötü. Bana ne ya !
insanın ömründen çalan, saniyeler içinde bir karar vermeye mecbur bırakan durumdur.
anlık bir kararla, şoförden küfür yememek adına, "dur ben de ineyim, yürürüm geri kalan kısmı" diyerek panikle kendinizi dolmuştan dışarı atarsınız. sonra iki adım attıktan sonra, uzaklaşan dolmuşu hüzünlü gözlerle izlerken; dolmuşun birden sizin ineceğiniz yerde durduğunu ve içinden bir yolcu indiğini görürsünüz.
küfürler ede ede, "bir dahakine ben de inmeyeceğim mınakoim" dersiniz.
bir dahaki sefere, yine ineceğiniz yere yakın bir yerde başka bir yolcu iner. * bu kez azmeder, inmezsiniz. sonra iki saniye geçer geçmez, dolmuş ineceğiniz durağa yaklaşır ve usulca "müsait bir yerde inecek var" diye seslenirsiniz.
şoför o dakika, "iki dakika yürüyüverin be kardeşim. ne kıymetli canınız var. hayret bi şey" diyerek sizi itin götüne sokar.
ondan sonra kendinizi spora verirsiniz. yürüyüş en büyük hobiniz haline gelir.
bir bisikletle asla yaşamayacağınız durumdur, floresan siyasilerinin sözünü dinleyip akaryakıt ve dolayısıyla toplu taşımaya gelen zamlar neticesinde sağlıklı bir hayat sürmeye karar verirseniz böyle sosyal bocalamalar yaşamazsınız. bir de bunun trafiği var, gece vakti minibüste 1-2 kişi kalınca tırıs tırıs olma durumu var çekilmez dert.
nerdeyse her gün yaşadığım olaydır bir sokak önce mutlaka inen birisi olur sende ısrarla kendi sokağında inmek istersin ilk duruşudan bir kaç sanıye sonra müsayit bi yerde dersin dolmuştaki herkesin sana kafası dönmüştür çoktan yaşlı amcalar kendi aralarında konuşurlar genclerde böyle yapıyorsa ayıp ama insan iniverir orda yazık bu adama da insan evladı tarzında bunları dikiz aynasına bakarak duyma yetisine sahip her türk şöförü gibi triplere girer kasılır yere göğe sığamaz bişi söylemez genelde ama bi bakış atar allah belamı versin deyip boynunu eğmiş bi şekilde vicdan da yaparak inersin.indiğin anda düzelmişsindir ve aynı şeyi yapmaya devam edersin.
kafayı allak bullak eden iğrenç yolcudur. ulan 300 metre önce indi, şimdi insem oo eşşek yürümez oraya, kapı kapanır kapanmaz "müsait bi yerde", diye bağırsam kaptan içinden ebeme küfredecek.
(bkz: yüce isa bana bi işaret ver)
istediğim yerde inerim ya o kadar para veriyoruz . 5 dakikalık yola da aynı parayı alıyor bir saatlik yolda.... ne yapalım yani o adaletse bu da adalet
