çok sıkıcı yer.
okulla gidip 2 hafta kaldığım ve sıkıntıdan patladığım yer, insanları da çok soğuk ve itici.
neyse ki koreli çocuklarla kanka olduk da onlarla gezdik sonradan.
Yasim 23 ama 16 yıldır buraya gitmemin hayalini kuruyorum.
Bazen ruyalarima bile giriyor o derece.
Tabi hayat sartlari.
Aile destek olamiyorum.
ise baslarsam bu sene vaktim de olmayacak...
Kader iste.
Bazi insanlar gercekten dogustan sansli oluyor.
Sanirim artik bunu kabullendigim icin,
Kendimi sadece hayatin akisina biraktim ve
Hicbi beklentim kalmadi....
birleşik krallığı meydana getiren en büyük ülkedir. kuzeyinde iskoçya batısında galler bulunur. keltlerden oluşan irlanda, galler ve iskoçyanın aksine anglosaksonlardan oluşur. güneşi batmayan ülkedir dünya savaşlarında gördüğümüz gibi. tahminimce en fazla ülke sömürmüş devlettir zamanında. türkiye yi musul konusunda kandırmayı başarmışlardır. en büyük hatamızı yapmamıza sebeb olmuştur ve genellikle kalın kaşlı oluyolar en ayırt edici özellikleridir.
petrol bulunmuş ülke.
ingiliz enerji şirketi UK Oil and Gas Investments (UKOG), Londradaki Gatwick Havalimanı yakınlarında toplam kapasitesi 100 milyar varili bulabilecek bir rezerve ulaştıklarını açıkladı.
Kraliçe II. Elizabeth'in çok önem verdiği ve sürekli irtibat halinde olduğu Kraliyet Donanması'na mensup dört denizcinin Kanada'da bir kadına tecavüz ettiği ortaya çıktı. Kraliçe'nin oğluna da bir süre önce, tecavüzden dava açılmıştı
--spoiler--
ngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in 54 yaşındaki oğlu Prens Andrew'un 17 yaşındaki bir kıza tecavüz ettiği ortaya çıkmıştı. ABD'nin Florida eyaletinde görülen davada, Andrew'u kurtarmak için bir avukat ordusu görev almıştı. Bu skandal ingiltere'de sıcaklığını korurken, Kraliçe II. Elizabeth'i şok eden ikinci tecavüz olayı yaşandı. Britanya Kraliyet Donanması'na mensup dört denizciye Kanada'dan 'toplu tecavüz' suçlaması geldi. Kanada Kuvvetleri Ulusal Soruşturma Servisi, ordular arası buz hokeyi turnuvası için Kanada'da bulunan Craig Stoner (24), Darren Smalley (35), Joshua Finbow (23) ve Simon Radford'u (31) bir kadına cinsel saldırıda bulunmakla suçladı. Söz konusu olay, bir partide yaşandı. Tecavüze uğrayan kadın, hastaneye gitti ve rapor aldı. Şikayet üzerine Kanada polisi, arama izni çıkararak dört denizciye ait yatak takımı, elbise, cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve iPad gibi elektronik cihazlara el koydu. Yapılan aramada da tecavüzün ilk bulgularına ulaşıldı. ingiltere ve Kraliyet ailesi, bu skandal karşısında yine sesiz kaldı. Elizabeth, dün Newbury'de düzenlenen bir at yarışını izlemeye gitti. Bu konuyla ilgili soru sormak isteyenler, Kraliçe Elizabeth'e yaklaştırılmadı. Britanya Kraliyet Donanması'nın 3 savaş gemisinin adı Kraliçe Elizabeth. Her yıl birçok kez Britanya Kraliyet Donanması'nın organizasyonlarına katılan Kraliçe Elizabeth'in birçok askerle de fotoğraf çektirdiği bilinen bir gerçek. Kraliçe Elizabeth, daha önce donanmada yaşanan skandalların BBC'de yayınlanmasını da engellemişti.
--spoiler--
ingiltere Başbakanı Cameron, ingiltere'nin "AB vatandaşlarına sosyal yardım fırsatları sunan ülke" imajından kurtulmasını istiyor.
--spoiler--
ingiliz hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile yürütmek istediği yeniden müzakerelerin temelinde göçü azaltarak serbest dolaşıma sınırlama getirilmesi bulunurken, ülkede yaşayan AB vatandaşları en çok sosyal yardımların kesilmesi ihtimalinden endişe duyuyor. ingiltere Başbakanı David Cameron, AB'nin temel ilkelerinden biri olan serbest dolaşıma karşı olmadığını söylüyor ancak AB göçmenlerinin ingiltere'deki sosyal yardım sisteminden faydalanmasından memnun olmadığını dile getirerek, bu sistemin AB vatandaşları tarafından suistimal edildiğini savunuyor. Cameron bu konuda yapmak istediği yeniden düzenlemeleri, "ingiltere'ye gelmek isteyenleri teşvik eden unsurların azaltılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede, AB ile yürüteceğimiz yeniden müzakerelerde AB göçünü azaltmak için sosyal yardım sisteminde yapılacak değişiklikler önem taşıyacaktır" sözleriyle açıklıyor. Ülkesindeki AB göçmenlerinin fazlalığını ekonomik başarıya bağlayan Cameron, birlik ile önce müzakereler yürütmek ve ardından 2017 yılı sonuna kadar AB üyeliğini referanduma sunmak istiyor. ingiltere Başbakanının bir diğer hedefi de yıllık göçü 100 binin altına indirmek. Cameron bu amaca ulaşmak için kurulan komiteye bizzat başkanlık ediyor. Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti, AB ülkelerinden gelen ancak işsiz olan kişilere yardım etmek istemiyor. Hükümetin ayrıca, 4 yıl çalışmadan vergi indirimi yapılmaması, çocuk yardımı ve konut yardımına sınırlama getirilmesi, 6 ay iş bulamayan AB vatandaşlarının ülkeden gönderilmesi ve çocukları ülke dışında olanlara çocuk yardımının kesilmesi gibi planları bulunuyor. ingiltere'de bulunan özellikle AB vatandaşları yeni düzenlemeler sonucu sosyal yardımların kesilmesinden ve Birleşik Krallık'taki yaşamın kendileri için zorlaşmasından endişe duyuyor. Bu grubun başını ise ülkedeki Polonya vatandaşları çekiyor. Birleşik Krallık'ta 600 binden fazla Polonyalı göçmen yaşıyor ve Polonya, Birleşik Krallık'ta en fazla vatandaşı bulunan AB ülkesi olma özelliğini taşıyor. Polonyalılar Federasyonu Başkanı Tadeusz Stenzel, AA'ya yaptığı açıklamada, "Polonyalılar, ingiliz hükümetinin AB'den gelen göçmenlere yönelik planlarından dolayı endişeliler ancak yeni kuralların hali hazırda burada bulunanların hayatlarını etkileyeceğini düşünmüyorlar" dedi. Özellikle devlet yardımlarında yapılacak kısıtlamalardan Polonyalıların endişeli olduğunu kaydeden Stenzel, "Polonyalıların çoğu ingiltere'nin AB'de kalmasından yana. Polonyalılar serbest dolaşımı fırsat bilerek Avrupa genelinde birçok ülkeye gitti. ingiltere, iyi ekonomik durumu ve ülkedeki serbestlik nedeniyle en popüler ülkelerden biri. Çok kozmopolit bir ülke, bu nedenle Polonyalılar burada bulunmaktan dolayı mutlu" diye konuştu. Stenzel, olası kısıtlamalara karşı ingiltere'de yaşayan Polonyalıların haklarını şimdiye kadar yaptıkları gibi koruyacaklarını ifade etti. Bazı kuruluşlar ise ingiliz hükümetinin göç konusundaki uygulamalarını görmeden endişelerin yersiz olduğunu savunuyor. ingiltere'ye göçün azaltılması yönünde kampanyalar yürüten araştırma ve düşünce kuruluşu "Migration Watch UK" Başkan Yardımcısı, Kıbrıs kökenli Alp Mehmet, "ingiltere'nin göç politikasında Polonya, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerden gelen göçmenleri hemen etkileyecek bir düzenleme henüz yapılmadı. Zaman içerisinde ne gibi değişiklikler yapılacağını ve nelerin müzakere edileceğini göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu. David Cameron'ın yıllık göçü 100 binin altına indirme hedefi yeni bir hedef değil. Koalisyon ortağı Liberal Demokrat Parti ile geçen 5 yıl boyunca da bu hedefe ulaşmak isteyen Cameron başarılı olamamış ve alınan çeşitli önlemlere karşın geçen yıl göçün yüzde 50 arttığı ve 318 bin kişiye ulaştığı açıklanmıştı. ingiltere, AB dışından çok AB ülkelerinden göç alıyor. Türkiye gibi AB dışındaki ülkelerden gelen kişiler sosyal yardım talep edemiyor. Yani AB vatandaşı olmayanlar ülkedeki konut, çocuk ve işsizlik yardımlarından yararlanamıyor ama belli bir ücret karşılığı sağlık sisteminden ve oturum durumlarına göre eğitim sisteminden faydalanabiliyor. Ulusal istatistik Kurumu (ONS) verilerine göre, Birleşik Krallık'ta yaklaşık 2 milyon 300 bin AB vatandaşı yaşıyor. AB vatandaşlarından sadece 131 bini ingiltere'deki sosyal yardım sisteminden faydalanıyor. Ancak ingiltere Başbakanı Cameron, AB göçmenlerinin ülkesindeki cazip sosyal yardım sistemi nedeniyle geldiğini ve bu algının değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. Birleşik Krallık'ta AB üyeliğiyle ilgili "Pew" adlı kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı son ankete göre, katılımcıların yüzde 55'i ingiltere'nin AB'de kalmasını istiyor, yüzde 36'sı birlikten çıkılması gerektiğini savunurken yüzde 9'u kararsız olduğunu ifade ediyor. 7 Nisan-13 Mayıs'ta yapılan anketle ayrıca, Cameron'ın ülkesinin AB üyeliğine ilişkin referandum yapılacağı sözünü tutacağını açıklamasıyla ingilizlerin AB'den çıkma taleplerinde düşüş yaşandığı ortaya çıktı. ingiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri Cameron geçen hafta AB turuna çıkmış ve Almanya, Polonya, Hollanda ve Fransa'da temaslarda bulunmuştu. Mevcut anketlerde Birleşik Krallık'ın AB'de kalmak istediğini ifade eden ingiliz halkının görüşünü, David Cameron'ın referandumun yapılmasının planlandığı 2017 yılı sonuna kadar Brüksel ve AB liderleriyle yürüteceği müzakerelerin etkilemesi bekleniyor. Cameron'ın bu süreç sonunda kamuoyuna "AB'den istediğini kopardığı" mesajını vererek, ülkesinin 28 üyeli Birlikte kalması gerektiğini savunma ihtimali de bulunuyor. ingiltere, AB üyesi olması sayesinde 500 milyon tüketicinin bulunduğu ortak pazarda yer alıyor. ingiltere'nin önde gelen ekonomik araştırma kuruluşlarından Open Europe, ülkenin AB'den ayrılması halinde milli gelirinin yüzde 2,2 oranında azalabileceği uyarısında bulunuyor. AB ile gerekli gümrük düzenlemeleri yapılmadan ülkenin üyeliğinin son bulması halinde bunun ingiltere'ye toplam maliyetinin 2030 yılına kadar 55 milyar sterlini bulabileceği düşünülüyor. Öte yandan resesyondan hızla çıkan ve gelişmiş ekonomiler içerisinde hızlı bir büyüme kaydeden ingiltere, AB'nin "bürokratik işlemlerinin" masraflı ve yavaş olduğunu düşünüyor. Open Europe'a göre AB kurumlarının 100'e yakın bürokratik düzenlemesi ingiltere'nin yılda 33 milyar sterlin kaybetmesine neden oluyor. ingiltere'nin AB'den olası ayrılığının, Birlik ile geçerli olan tüm gümrük anlaşmalarının rafa kalkmasına ve tarafların yeni serbest ticaret anlaşmaları üzerinde uzun sürebilecek müzakereler yürütmesine neden olması da bekleniyor.
--spoiler--
Göt kadar küçücük olup da nasıl bu kadar çok sayıda kaliteli grup, şarkıcı, vokalist artık ne derseniz deyin çıkarabildiklerini hala anlayamadığım ülke.
Lan biz 1500 yıldır dünyaya hükmediyoruz diye kasım kasım kasılıyoruz, dünya müzik tarihine legacy olarak bırakabileceğimiz isimlerin sayısı toplasanız onu geçmez.
Stephen King'in Ekim 2013'te yayınlanan Dr Sleep adlı kitabının satış fiyatı: 19.90£ Stephen King'in Kasım 2015'te yayınlanan The Bazaar of Bad Dreams adlı kitabının satış fiyatı: 20£
Tam iki yıldaki fiyat artışı: Sadece ve sadece 10 cent...