şöyle ki; o zamanin tüm kara ve deniz yolları osmanlı nin elindeki ticari önemi olan ortadoğu mısır ipek yolu akdeniz ... bu duruma kitlenmiş ve sıkışmış olan batılı garibaların bir çıkış yolu araması ile başlayan olaylar zincirlemesidir.
ispanyol ve portekiz saldirirken ve sömürgelestirirken bilinmeyen dünyaları her korsan denizci kendi milleti için çalışmış yemiş öldürmüş ve hristiyanlastirmistir gittikleri yerleri.
ingiliz meraklı denizcileri de madem dünya yuvarlak tam tur yapalım diyorlar dünyada.
kutuplardan yeni zelanda hindistan derken tur bindiriyorlar dünyaya.
gittiği yerler de burasi benim diyor ve güneş batmiyor ülkelerinde.
osmanlı da ise ders kitaplar inin fazgecilemezi piri reisin kellesini alıyor kanuni. ...
işte böylelikle anlaşılıyor batılı ve türk kafası arasındaki fark.
keşifleri en çok portekizliler sonrada ispanyollar yapmıştır ama bundan faydalanmayı jakobenist ve sofu katolikliği reddedip hristyiyanlığın daha ilerici yorumunu ortaya koyan denziciliğin önemini kavrayan ingilizler ile büyük maliye ve ticari deha olan hollandalılar önce kendilerini yoketmeye gelen büyük ispanyol donanmasını beklenmedik şekilde yenmişler osnanlıdaki gerzek sofu şeyhülislamlarda denizler hristiyanlara karalar müslümanlara verilmiştir fetvalarıyla kanuni devrinde güçlü olan denizciliğimiz geriletilmiş batının ekmeğine yağ değil bal kaymak sürmüştür.
filozofları, bilim adamları, sanayi devrimi... bunların etkisiyle gelişmiş donanma ve denizcilik faaliyetleri... ve çaresizlik. kıtadan pay alamayınca ve küçük bir adaya mahkum yaşayınca mecburen dünyaya gözlerini dikmişlerdir.