Yemyeşil çayırları ve yağmurları.
Lavanta tarlaları.
Liverpool : You'll Never Walk Alone - Asla Yalnız Yürümeyeceksin.
Domuz suratlı kızları ve kadınları.
Sarayları ve şatoları.
Melon şapkalı adamlar.
Atlı polisi.
Freddie Mercury - Queen.
Trafalgar Meydanı.
Çil.
Windsor şatosu.
Lady Diana.
Kepçe kulaklı Prens Charles.
Geleneksel Ascot At Yarışları ve Şapkalar.
Roast Beef - Rozbif.
Beş çayı.
Kaygısızlar Dizisi. (The Persuaders)
Fish and chips - ingiltere'nin en ünlü yemeğidir. (Balık tavada un, tereyağ ve malt sirkeye bulanmış patateslerle kızartılır.)
Sisli pisli pis puslu havası.
Sarhoş ve sırnaşık erkekleri.
Holiganları.
Margareth Thatcher.
Rolls Royce.
Thames Nehri ve Tower Bridge.
walkabout tan gece yarısı çıkıp güney londra daki evime 2 saatte yarı uyur yarı uyanık gitmelerim... thames nehrinin, o pis ama yine de şehre ayrı bir güzellik katan nehrin, kenarında, founders arms da uzun uzadıya muhabbetler... gri gökyüzü... yaşadığım 2 yıl... özlemişim be sözlük.
tanım: insanın ingiltere denince aklına gelenlerdir.
Bu yaz 1 hafta tatile gittiğim ülke. Gezilcek yer bırakmadım alayını gezdim lakin aklımda kalan tek şey o kdr güzel kızın aynı ülkede toplanması. Bide millet ulan o kdr ülke gezdim en güzel kızlar türkiyede diyo o lafı diyenlerin gözlerine sıÇayım.