Yalnız yukarıda çok yanlış anlatılmış bir olay var, ingilizler çıkarken yerlerine yerleştirdikleri kukla yönetimler ile dünya ve yerel halkı kendi yönetecisi başta varmış şekilde kandırmaya devam etmişler/ediyorlar ve sömürme küresel ekonomi ve şirketler aracılığıyla da devam ediyor.
Hala kukla hükümetler ile yönetilen ülkeler;
mısır
ırak
hindistan
sudan
nijerya
kıbrıs
Bunun dışında şirket tekelerinin hala etkili olduğu ülkeler;
Kanada
Yeni Zelanda
Avustralya
Zeki kuneralp'in kim olduğunu ve sınavları üstün başarıyla kazandığı halde reddedilecekken, ismet paşa tarafından dışişleri bakanlığında işe nasıl alındığını bilse iyice kuduracak zehirli yılanları çok üzmüş olaydır.
Sanıyorlar ki cumhuriyetimizin eski kadroları, kendilerinin şimdi enişte, kaynata, baldız, bacanak doldurdukları, beğenmediklerinin ise yedi sülalelerini yaklaştırmadıkları kadrolar gibiydi.
Harp Okulu'nu bitirdi, çeşitli orduların başına geçti ve Basra Valisi oldu,
1919'da üç aylığına Harbiye Nâzırlığı yaptı.
istanbul Hükümeti'nin Kuvâ-yi Milliye'ye karşı kurduğu Kuvâ-yi inzibâtiye'nin
komutanı olduğu için vatandaşlıktan çıkarılarak Yüzellilikler listesine alındı ve sürgüne gönderildi.
1939 yılında çıkan af kanunundan sonra Türkiye'ye döndü.
1946 yılında istanbul'da öldü.
Süleyman Şefik Paşa (1860, Erzurum - 1946, istanbul), Türk asker.
Kuvâ-yi inzibâtiye birliklerinin komutanı olarak tanınır.
*********************************
Siham Kemali Söylemezoğlu, ünlü rahmetli Türk işadamı. Kuva-i inzibatiye
birliklerinin kumandanı Süleyman Şefik Paşa'nın oğludur. Türkiye'nin ilk
madencisidir. Galatasaray Lisesi mezunudur.
siz hiç mi ders çalışmazsınız? yazmayayım dedim çünkü buradaki amaç sorgulamak değil, orospu evlatlığı yapmak. ama belki biri gerçekten öğrenmek ister diye yazayım.
1nci dünya savaşının tek sebebi yeni keşfedilen petrole sahip olmaktı, kömür değildi yeni favori. bulunan tüm rezervlerde osmanlının elindeydi. daha önce her yeni madende dışarıda kalan almanya (sanayisi cok güçlüydü ama hammadede hep ingiliz ve fransızlara muhtaçtı)
neyse kısaca ingilizler osmanlıyı istedikleri yerlerden çıkarmıştı, istanbul ise yeni kurulan türkiye cumhuriyeti için çok önemliydi, burayı savunmak için harcayacakları güç ve paraya muhtaçtılar. zaten bölüşmede, italyan ve fransızlar yan çizmişti. rusyada diğer bir tehtiddi.
yani savaşmak büyük riskti.
işgal yıllarında Sadrazam Damat Ferit Paşa tarafından
Sıhhiye Genel Müdürlüğü’ne atanan Abdullah Cevdet Bey,
kadınlara ilk kez genelev vesikası verilmesi uygulamasını
başlatınca halktan gelen tepki üzerine görevden alındı.
ingiliz Muhipler Cemiyeti’nin kuruluşunda rol oynadı,
Kürt Teali Cemiyeti’nde de çalıştı .
işgal yıllarındaki ingiliz yanlısı tutumu ve Kürt milliyetçisi
örgütlerde yer almasından dolayı I. Dünya Savaşı sonrasında
siyasal iktidarın gözünden düşmüştü.
Cumhuriyet döneminde hakkında ömür boyu
devlet hizmetinden men cezası verildi.
buraya dikkat !!!!!!!!!!
Cumhuriyetin ilk yıllarında Cevat Paşa’nın Elazığ milletvekilliğinden
çekilmesi üzerine onun yerine meclise girmesi söz konusu olduysa da
1925’te tarımı geliştirmek üzere göçmen getirilmesine ilişkin sözleri
nedeniyle “damızlık adam getirmek istiyor” şeklinde söylenti çıkarılınca
siyasetle ilişkisini kesti .
1928 yılında cumhurbaşkanı Atatürk’ün isteğiyle Fransız filozof
Jean Meslier’nin kaleme aldığı din eleştirisi kitabını çevirdi;
eser, "Akl-ı Selim" adıyla Devlet Matbaası’nda, Millî Eğitim Bakanlığı
Yayınları arasında yayımlandı.
ingiliz kuklası gruplara dokunulmadı .
biz yunanlı ve ermenileri kovduk . ingilizleri
kovamadık . tabii bizi uyandırmamak için
" siz türkler galipsiniz " dediler .
1936 yılına kadar türk askeri çanakkale
ve istanbul boğazlarına giremedi . bogazlar üzerinde
kontrolümüz yoktu .
This was amended under the Treaty of Lausanne (1923),
which restored the straits to Turkish territory—but allowed
all foreign warships and commercial shipping to traverse the straits freely.
Turkey eventually rejected the terms of that treaty, and subsequently
Turkey remilitarised the straits area.
