taklit etmeye çalışmak. evet doğru yazdım; anadili ingilizce olan birinin vurgularına, tonlamalarına dikkat edip aynını yapmaya çalışmak. turistlerin cirit attığı yerlerde herhangi bir konudan muhabbet açıp speaking'i çalıştırmak iyi geliştirir ingilizceyi. zaten eleman yabancı, seni bir daha hiç görmeyecek geri kalan ömründe. o yüzden bana deli derler, tanımadığı insana laf atıp konuşuyor derler diye düşünmeyin hiç.
şahsen teee 15 yıl önce ortaokulda öğrendiğim şeyleri morrowind oynayarak, ingilizce sitelerde gezinerek korudum. hiç çalışmadan üds'ye girip 73 aldım. hazırladığım bazı kalıplar yazan küçük kağıda 1 saat baksaydım 90 üstü alacaktım. 1 gram grammer de bilmem.
kelime ezberlemekle olacak iş değildir. bütün kelimeleri ezbere bilseniz de gelişmemesi mümkündür. Türkçe'de bildiğiniz tüm kelimeler bu kadar mı cidden? mühim olan kullanmak. bir önce sürü ingilizce şey dinleyeceksin, oturup yazmaya başlayacaksın, sonra yavaş yavaş konuşacaksın.
kursa gitmekle olacak iş değildir baştan belirteyim , dil kursları sadece ufak bir temel sağlar kat çıkmak önce filmleri altyazı ile izleyerek sonra ilk seviye kitapları kelime çıkararak okumayla olmaktadır. tabi temel olmadan kat çıkmakta imkansızdır.
ilk 1 yıl ingilizce dizileri türkçe altyazı ile izlemek fayda edebilir ama sonrası için mutlaka altyazıyıda ingilizceye çevirin ve deyimleri araştırın.Benim gibi family guy'ın 10 sezonunu ingilizce altyazı ile izleyin.