pratik eksikliğinden kaynaklanan ve her yabancı dil için genelleme yapılabilecek durumdur. bir süre ingiltere ya da abd gibi ana dilin ingilizce olduğu bir yerde yaşamak bunun üstesinden gelinmesine yarar.
hazırlık okuyan ve inglizceyi sadece grammar olarak ögrenen pratik yapmayan yapamayan ögrencilerin sorunudur. cunku pratik yapmak ya da ingilizce iki üc kelam etmek yürek ister. bir de ingilizce okudugunu anlayıp yazamayan insanlar vardır. *
sabahtan akşama kadar lost, prison break, family guy gibi dizileri izleyen kişilerin söylemidir. ancak aralarında anlamayanlarda olur. (bkz: atma ziya)
gayet normal olan bir dil gelisim asamasidir. soyleki konusma dil ogreniminin en zor basamagini olusturur. kisiler once anlarlar sonra konusurlar. cocuklar bunun en icin en iyi ornektir. konusma asamasindan once cocuk kos, gel, git vb. emir cumlelerini anlarken baba bak ben johnson yanimda bok kalir, nasil geliyom, nasil gidiyom diyemez. anlar ama konusamaz. dil ogreniminde acqusition derslerinde bu olaydan bahsedilerek once depolama sonra uretme gelir denilir. bunun yaninda anlayip konusan ama yazamayan bir cok insanda olur.
bugün distribütörü oldumuz avusturya firmasının sahibini havaalanına götürürken göt olduğum durum.
toplantıdan çıktık.
--spoiler--
oğlum biri havaalanına götürsün misafirimizi kurremkarmerruk : benim işim var. acil çıkmam lazım
patron ve diğer arkadaş: bizim acil çıkmamız lazım. görüşmeye geç kaldık.
kırmızı başlıklı kız: oğlum ben ne konuşcam ya adamla.
--spoiler--
eğer gerçekten anlıyor ve konuşamıyorlarsa özgüven eksikliği olan insanlardır. ve muhtemelen kanlı canlı bir ingilizle muhabbete girememiş insanlardır.
milleti sömürmek için piyasada bulunduğuna inandıgım bir kaç ingilizce kursunun yeni sloganıdır.bakırköy istasyon caddesinden aşşagı inerken her köşede bu yazı görülür. "papagan mı olmak istiyorsun ingilizce bıdı vıdı" tarzında ingilizce bilmeyenlerin direk içine atlayacağı sloganlardır.
ingilizce , asgari surette ve devamlı olarak üç ay boyunca ingiliz bilinlerin çoğunlukta oldugu bir ortamda ikame edilmedigi sürece iyi bir sekilde öğrenilemez.ingilizceyi türkçe gibi öğrenmek istiyorum diyenlerin en az bir sene yurt dışında kalmaları gerekir.bu süre kişinin hafıza kabiliyeti , pratik zekası , istegi , inancı ile dogru orantılı bir grafik oluşturur.ingilizce kurslarına binlerce ytl verenlere yurt dışınıda denemelerini tavsiye ederim.work and travel gibi imkanlarında oldugu şu zamanlarda mutlaka degerlendirilmesi gerekir.
Aslen anlaması daha zordur. şöyle ki karşınızdaki ingiliz sizin lisedeki hocanız gibi anlamanız için tane tane söylemeyecek, baya baya ingilizce konuşacaktır. bu durumda karşındakini anlayan insan ingilizceyi biliyordur, anlamayan bilmiyordur. gerisi traştır.
alt yazılı dizi-film izlemeye başlandıktan sonra insanların farkına vardığı ben ingilizceyi biliyormusum düşüncesinin, bir turistle karsılasıldıktan sonra aldıgı yeni hal.
beyin ile dil arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklanmaktadır.300 gram ingilizce bilen zat-ı şahane ,aynı anda hem düşünüp hem konuşamamaktadır.