ilkokuldan sonra anadolu lisesiyle beraber hayat girdiğinde kendi anadilinden çok daha önemli hale gelen ders. ondan sonra herkes e herkez yalnız mı yanlız yazmayı bilemeyen bünyeler ve beraberinde bir okadar da onlara uyuz olan tayfa yetişiyor...eskiden böyleydi şimdi ilkokul 4.sınıfa hatta bazı anaokullarında bile ingilizce dersleri veriliyor...ee o zaman bu dersin mi yoksa bu zihniyetin mi gereksiz olduğu tartışılır...
yanlis fikirdir. turkiyedeki pek cok universitede, ozellikle muhendislik ve tip alanlarinda yeterli turkce kaynaklar pek bulunmadigindan, kaynak kitaplar ingilizecedir, yazilan bilimsel makaleler * ingilizcedir. uluslar arasi seminerler ingilizcedir.
doğru bir önermedir. çünkü okullarda öğretilen ingilizce öğrenilse dahi hiçbir yabancıyla öğrendiklerimiz ile konuşamayız. yeni bir yapılanmaya gidilmediği sürece doğru bir önermedir. lakin okullarda öğretileni (öss adlı hede yüzünden) öğrenmemiz mümkün değildir.
Kullanılmadığı ya da kullanım fırsatı yaratılamadığı için gereksizmiş gibi görünen bir dilin türk eğitim sistemi içeisinde özellikle m.e.b'e bağlı resmi kurumlarda iş icabı bir ders olarak devşirme eğitim politikaları ve göstermelik kaynak aktarımı ile materyalden yoksun bir şekilde tamamen öğretmenlerin inisiyatifine bırakılmış bir süreç halinde işletilmesinden kaynaklanan gereksizliği dilin kendisinden eğitim-öğretim sisteminin diğer tüm derslerde olduğu gibi karaktersizliğinden kaynaklanan çıkarımdır. Yani dil emperyalizminin ekmeğine bal sürmeden de bu iş gayet güzel yapılabilir. Bilindiği üzere dil öğretimi 4 temel beceri üzerine kuruludur. Ancak akademik açıdan bizi rahatsız eden şey konuşma ve dinleme açısından dilin kullanım alanının emperyalizmin kuşatması altındaki ulusal topraklarda anadilin önüne geçeceği sanrısıdır. Oysa okuma ve yazma gibi akademik boyutta herhangi bir yabancı dil bilgisi sayesinde kaynaklara doğrudan ulaşıp geniş bir akademik farkındalıkla entellektüel boyutun da ötesinde dil öğrenmenin kişisel gelişim üzerindeki etkisi de yadsınamaz. Bugün okullarda öğretilen dil turist gördüklerinde çocukların aptal tanışma diyalog kalıplarının kullanılmasının ötesine geçmeyen fasit bir kullanım sürecidir . Elbette kullanılmayan bir şeyin de gelişmesini beklemek ahmaklıktır.
Devlet Okullarındaki ingilizce dersleri de emperyalist tekellere karşı yürütülen bir yıkama - yağlama sürecinden başka bir şey değildir. Bakın biz sizin dilinizi öğretiyoruz sloganıyla birilerinin götüne yamanma zorunluluğundan ibaret ve dil öğretimini hiç bir zaman gerçekten hedeflememiş bir süreçtir.
Lise'de materyal olarak m.e.b'in sunduğu kitap 1980 tarihli bir kitaptır. Ver dilbilgisini ver kökle! *
Normalde ingilizce ya da herhangi bir dil güzel bir programla öğretilse, öğretilebilse gereksiz uygulama değildir ama yaklaşık lise ile birlikte bir öğrenci 9 yıl ingilizce görüyor ve kaçı adamakıllı konuşabiliyor?
insan hayret etmiyor değil. 9 yılda en aptal insan bile bir şeyler öğrenir. Yabancı dil ağırlıklı olduğu (!) söylenen Anadolu lisesinde bile öğrenciler her sene aynı konuları işliyor. Bu ne kadar mantıklı bir uygulama?
Temeli atıldığı takdirde, ve bir noktadan sonra dayatma haline gelmediği ölçüde, her ders gibi önemlidir. ingilizce dersinin gereksiz görülmesi yanlıştır.
ingilizce'nin şu anda dünyanın 1 numaralı dili olduğu ve dünyanın her yerinde geçerli olduğu düşünülürse, yanlış bir söylem. dil eğitimi önemlidir. zamanında öğretilmezse fatih terim ingilizcesi'ne benzer yarım yamalak bir yabancı dil öğrenilebilir en fazla.
dil mi? tabii gereksizdir ne yapacaksınız dil öğrenip!
dünyada herkes tek dil konuşuyor ne de olsa, ikinci bir dil öğrenmeyin kemiklerinizi kırarım! **
göreceli bir durumdur. bence hiç gereksiz değildir, hatta en faydalı derslerden biridir. azıcık dikkat edilirse kolaydır da... matematiği, fiziği yapan bir bünye ingilizce'yi yapamıyorsa tembelliktendir. ingilizce bilmenin sayısız yararlarından faydalanabilmek için öğrenilmelidir; güzel bir filmi -ki güzel filmler ingilizce olur genelde- altyazıya dublaja gerek kalmadan izleyebilmek, ingilizce şarkıları anlayarak dinleyebilmek, turistlerle konuşabilmek, iş görüşmelerinde filan kullanabilmek, yurt dışında derdini anlatabilmek ve yeni yerler görebilmek için mesela... ingilizce artık dünyada konuşulan bir dil, ingiltere'de ya da amerika'da konuşulan dil olarak bakmak saçma. gönül isterdi ki dünya dili türkçe olsun * ama değil. son olarak sadece okuldan aldığım eğitim ve kendi çabalarımla yukarıda bahsettiğim şeylerden faydalanabildiğimi belirtmek isterim, tamam belki bazı kelimeleri anlamıyorum arada ama çoğunu anlayabiliyorum...
hayatında hiç ingilizce konuşan bir hatunla iletişmek zorunda kalmamış bireyin söylemidir. tamam dil dile değmeden öğrenilemiyor tamam ama biraz temel lazım. *
bu önermenin düpedüz saçmalık olmasının yanı sıra değinilmesi gereken bir konu da meslek lisesindeki ingilizce dersleridir.
dört yıl boyunca hello felipe melo öğrendik arkadaş. sağdan soldan azim edip kendini geliştirmeyen, sadece bu derse talim olan adam işin açıkçası bokoto yemişişko. bu konuda bir iyileştirme yapılması gerek. diyorum da, pek sanmıyorum.
bu saçma müfredat ve dolayısıyla öğretmene verdiği sorumsuzlukla meslek lisesi öğrencilerinin ingilizceden soğutulması söz konusu.
Cahiliyet dönemimde bende böyle düşünmekteydim ta ki ingilizce hazırlık okulunda kalınca göte girecegini anladim, yardiriyorum efendim. ögrenin dünya dili sonuçta.
Dogru bır onermedır. Soyle kı okulda okutulan ıngılızce ozel okulda degılsenız hep aynı konular, kalıplar ve bılgıler uzerınedır. Ogrenılen ıngılızce hep aynı olup bır gelısme gosterememektır. Bu yuzden gereksız bır ders gıbı olmustur. Ama ıs hayatında fazlasıyla onemı vardır.
öğreten kişinin bilmemesinden dolayı insanların büyüdükçe yadırgaması durumudur. şu anda liseye kadar lise dahil ingilizce öğretmenleri ingilizce bilmiyorlar. gidin araştırın bakın. biliyorlarsa ben buradayım yüzüme tükürün.
ıngilizce öğretmenleri dersleri türkçe anlatmaya devam ettikçe hiçbir zaman tam olarak öğrenilemeyecek olduğu için doğru bir önermedir. Tamamen kişisel çabaya kalmış bir şeydir ingilizle öğrenmek. Üniversiteye geçince çoğu kişi sınav sorularını türkçeye çevirerek çözmeye çalışır ve zaman yetiremezler.
Not: üniversite sınavı dediğim, hoca "twenty-four=?" gibi formaliteden bir soru sormuştu da bu soruyu önce türkçeye çevirip daha sonra bildiğin işlem yapanlar olmuştu. Haliyle sınıf ortalaması şu an 44.
gereksiz ders olarak gorukebilir ama oyle ya da boyle ogrenilmesi gerekenbir dil oldugu gercegini degistirmez.
ulan hersey ingilizce yabanci kimi gorsen ingilizce konusmuyor mu ingiliz olmayan bile.nette izledigin videolari baz alirsan onlarda oyle.
tum bilgiler ingilizce halinde bulunabiliryor nette vikipedide bile hersey turkceye cevrilmemis ben girip ingilizce okuyorum inanin bu cok guzel birsey dersten muafim yeri geldiginde havami basiyorum dalgami geciyorum
daha neler neler.
