bugün

emperyalizmin evrensel hale getirdiği dil.
when the sun shines and we wake up to a new day, it is seem that many advantures are waiting for us to experience. While others say that it will not be good as yesterday, our hopes and faith is set to be overcome it. thus, it is worth to try to live one more day to be a successful individual.
mutlaka öğrenilmesi gereken dil. özellikle şu yıllarda ingilizce bilmek insana çok fayda sağlıyor. en azından bir işe başvururken bile bir artınız oluyor aga.

tabi öğrenmesi biraz sıkıntılı. neden bilmiyorum benim için pek sıkıntılı olmadı.

daha çok altyazılı dizi , film izleyerek kendi kendime öğrendim ingilizceyi. ya da birazını desem daha doğru olur.

direkt olarak bir ingilizce kursuna gidip öğrenmek pek mümkün değil.

bol bol yabancı şarkı dinlemek , altyazılı dizi izlemek falan kelime öğrenmeyi sağlıyor. ki bir ingilizce kursuna başlamadan önce baya faydalı oluyor bu.
Dünyanın dili.
Konuşarak ve yaşayarak öğrenilmesi gerekir. Yabancı dizi izlenmeli, yabancı haber siteleri takip edilmelidir. Hatta ayarlayabilirseniz yabancı arkadaş da edinin. Tinderdan fake gps ile gayet rahat bi şekilde eşleşip konuşabilirsiniz. Dil dile değmeden dil öğrenilmez teorisini yaşayarak öğrenebilirsiniz. Hem de ingilizceniz de olur.
when people come here and try to understand english paragraphs that was written by users who know english they just look far away and cry silently.
dont worry man, some day you will also learn that fuckin language.
just try to do something, do not only look girls' asses.
the language that everyone has to know. Although it needs time, it really does worth every second you spend on it.
yazın fransızca hocamdan öğrendiğim ve "yok artık" dedirten bir bilgiyi paylaşayım.
ingilizcede sayılar 10'dan sonra eleven, twelve şeklinde giderken bir anda thirteen, fourteen, fifteen şeklinde ta nineteen'e kadar gider.
dikkat ettiyseniz 13-19 aralığındaki sayılar "teen" ile bitiyor ve ergenliği temsil ediyor. bilindiği üzere de ergenlik 13-19 yaş aralığında yaşanıyor. bu da ingilizcenin tuhaf güzelliklerinden biri işte.
Herkesin; " anlıyorum ama konuşamıyorum" hastalığından muzdarip olduğu dil.
Ne gerek var ingilizceyi öğretmeye öğrencilere kuran öğretilsin daha iyi.
Genelde anlıyorum ama konuşamıyorum yorumu yapılan dildir.
Anlamıyorum, konuşamıyorum da.
Oyunlar sayesinde öğrendiğim dil.
Türkçeye olan hakimiyetim kadar hakimiyetim olup olmayacağını merak ettiğim dil. Anasını satayim türkçe düşünmeden takir takir saydiriyorum ama bu yaziyi ingilizce yazmak istesem canim cikardi cok merak ediyorum türkçeyle ayni seviyeye kac senede gelinir amk.
dünya çapında en çok konuşulan lisan. william shakespeare, virginia woolf, geoffrey chaucer, o henry, jack london, ernest hemingway gibi değerli edebiyatçılar bu dilde bir sürü eser vermiştir.
ogrenmesi kolay dildir. ben sadece ingilizce oyun oynayip altyazili film/dizi izleyerek ogrendim, oyle kursla falan olmuyor, yasamaniz gerek, konusmayi bilmeyen bir bebek nasil ogreniyorsa sizin de oyle ogrenmeniz gerekiyor. oturup ayni kelimeyi tekrarlamaniz bir ise yaramaz, yarasa da uzun zaman alir.
Charles dickens’in eserler verdiği dil.
allah bizi upper-intermediate seviyesine ulaştırmayı nasip etsin.
son 3 asırda büyülü çift başlı kılıcını efsunlu tahta saplayarak ben dillerin kralıyım demiştir.

son 1 asırdan beri ise evrensel bir dildir. yerini çince alırsa kimse öğrenemez ben diyim. gerçi bizim halkımız ingilizce bile öğrenmiyor o ayrı.
Evrensel bir dil.
(bkz: ingilizce günlük ifadeler)
Vasıfsız olarak nitelendiren başarısız öğrencilerin Sayısal veya sözel yapamayan öğrencilerin okumak için tek çaresi ingilizcedir en azından bir yol.
anlayan ama konuşmakta azcık zorlanan tayfanın içerisindeyim. ama az kaldı çözmeye. 4 koldan yardırmaca zamanı.

rus turiste sorduğu adresi anlatmam bence büyük başarı. pata küte de olsa gideceği adrese ulaşmıştır. *
Öğrenmesi oldukça zor bir dil.
Matematiğin sözel halidir. Bir umutla başlanıp ay içerisindeki normal ruh halinden daha kötü bir ruh haliyle girişilen mevzuyu terketmeyle sonuçlanır. (bkz: özgüvensizlik)