ingilizce öğretmeninin dantelli kilodu

entry20 galeri0
    20.
  1. ingilizce öğretmeni erkek ise konuyu çok farklı bir noktaya taşır.
    0 ...
  2. 19.
  3. halen akla geldikçe iç titretendir.
    0 ...
  4. 18.
  5. dil öğretmenlerinde karşılaşılan biz dil biliyoruz, herkes de bizim donumuzu görsün tavrıyla yıpratılmış gençlik feryadıdır. duy bizi eyyy ...
    0 ...
  6. 17.
  7. Bizim ingilizce öğretmenin ismi Alev di, hakketen sevilecek bir tipti, onu unutmak mümkün değil.
    0 ...
  8. 16.
  9. kilod ya da don yerine bu tip hikayelerde tanga kelimesinin kullanılmasına özen göstermeme durumudur.
    0 ...
  10. 15.
  11. ingilizce öğretmenlerinin diğer hocalardan neden daha rahat olduğunu bir türlü çözemeyecek bir gençlerin karşılaştığı şok edici bir o kadar da heyecan verici durumdur.
    1 ...
  12. 14.
  13. adına şiirler yazılan külotdur.

    ne de güzel dantelli külodu var
    kırmızı ve delik delik
    ne de güzel dudakların var
    bugün trobzon fenere kayar.
    1 ...
  14. 13.
  15. görmeyenleri bile etkileyen dondur.
    0 ...
  16. 12.
  17. ergenlik dönemindeki cinsel gelişimi çok fena etkileyendir.
    0 ...
  18. 11.
  19. Müzikçinin stringinin yanında masum bile sayılabilir, maamafih her türlü yalanır.
    0 ...
  20. 10.
  21. izafi bir kilottur. zira hoca sağlamsa dersten kopartabilir lakin değil ve sıcak bir yaz günüyse ayran içmenize sebebiyet verebilir.
    0 ...
  22. 9.
  23. külot dedin tüm cazibesini kaybetti, tanga olaydı iyiydi.
    0 ...
  24. 8.
  25. arada bir akla gelip tebessüm ettirendir.

    (bkz: tebessüm ettiren külot)
    0 ...
  26. 7.
  27. 6.
  28. o değil de adamın aklında nasıl kaldıysa o zamanki dersin konusu söylenenler kalmış.*
    0 ...
  29. 5.
  30. 4.
  31. şu anda facebook hesabı bilinen öğretmenin kilodudur.

    ama azizim gelmiş elliye, vıcığı çıkmış tabi.
    0 ...
  32. 3.
  33. geometri ogretmeninin sekreter gozlugu ile yarisir.
    0 ...
  34. 2.
  35. takım olacağını düşündüğümüzde ayrıca;

    (bkz: ingilizce öğretmeninin dantelli sütyeni)

    dir.
    3 ...
  36. 1.
  37. ortaokul yıllarında, sahibinin verdiği frikik sayesinde beni benden alan dantelli kilottur.

    efenim sene ergenliğin tavana vurduğu yıllar ve anadolunun büyükçe bir ilinin herhangi bir anadolu lisesinde yaşanmış ibretlik hikaye.

    zaman ergenlik zamanı. yine ingilizce dersi ve hasta olduğum kumral ingilizce öğretmenimle vuslat vakti. izmirliler kızacak ama vallahi de izmirli bir hatundu kendisi. hatta kocası da babayiğit bir subaydı ama biz ergen yıllarımızda olup kendi dünyamızda birbirimizi parmakladığımız için takmıyorduk bu meseleleri. söylemesi ayıp, benim inglizcem çok iyiydi. her daim sınıfın ilk beşi arasında yer alırdım bundan dolayı da ilgili hatun beni çok severdi. ben de onu severdim ama o yıllar yeni yeni yatağından fışkıran ergenlik güdülerime hakim olamayıp mastürbasyon saatlerinde bol bol hayal ederdim onu. o gün de ingilizce derslerinin vazgeçilmezi olan quiz çılgınlığından bir parça koparmak istemiş ki, sınıfa girer girmez "students, today we have a quiz" please put your books and notebooks into your bag" diyerek bizleri heyecana boğdu. ama benim için önemli olan konu quiz değil, o gün giydiği mini ile dizüstü etek arasında sınıflandırılmış eteğiydi. harika bacakları vardı namussuzun, öyle böyle değil. nese efenim, "prapare a composition through these pictures" diyerek çizgi roman tarzında düzenlenmiş ama konuşma baloncukları olmayan, üzerinde bir çocuk ile kızın motorsiklet macerasının resimlerle ifade edildiği comics sayfası dağıttı. yani biz bu resimlere bakarak neler döndüğünü ingilizce bir kompoziysyon ile anlatacaktık. "you have fourty münites" dedi ve masasına oturdu. oturduğu masanın halini anlatmakta son derece fayda var; bizden önceki arkadaşlar -ki bunu bizimkiler de yapmış olabilir- oturan kişinin bacaklarını ve frikiklerini kesebilmek için öğretmen masasının arka tarafındaki suntayı sökmüşler, böyle durumlarda da bilcümle seyre dalma alışkanlığı edinmişlerdi. allah var quiz başladığında böyle bir fikrim yoktu ama sonrasına birazdan geliyorum. nese efenim yine benden beklendiği üzere milletin inim inim uğraştığı kompozisyonu 15 dakikada bitirerek zamanın dolmasını beklemeye başladım. bir ara oflayıp puflarken, ilgili ingilizce öğretmenimin sandalyeden biraz aşağı kayarak oturduğu, biraz da bacaklarını araladığı, akabinde de frikiğin kralını verip daha sabah giydiği dantelli beyaz kilodunu avdet-i afişe ettiğini çok da kalabalık olmayan sınıfın tee en arka sıradan farkettim. farketmemle penis sertleşirken oluşan tatlı sızı'nın en fiyakalısı sardı bir anda vücudumu. ne yapmalıydım; tabi ki mastürbasyon.

    efenim mastürbasyon deyince hemen irkilmeyin. biz arka sırada oturanlar o yıllarda hep yapardık bunu. en köşe sıraya çekilir. arkadaşımız bize arkasını döner ve hunharca otuzbir çeker, köşeye attırır ve fermuarı kaldırırdık. tabi eve gider gitmez aldığımız duş da göze batmaz değildi. tabi ben de en arkanın en köşe sırasında olduğum için her an hazırlıklıydım bu duruma. sessizce kompozisyon yazan sıra arkadaşımı uyararak, "biraz öne kaykıl len de görülmesin" dedim. O da" gompozisyon yozoyom yoaaa, homonn bitir işini" diyerek homurdandı. Nese deyip arkamı kalabalığa dönerek fermuarı açıp tükürük yardımıyla başladım sıvazlamaya. Arada bir hocanın külodunu kesip iyice alevlendiriyordum kendimi. Nese efenim böyle birkaç külot kesişten sonra iyice kasılmışım ki ne hocanın külodu kaldı aklımda, ne sınıfta olduğum, ne de quiz. böyle artık iyice sonlara yaklaşmışken kabus gibi bir ses, "ne yapıyorsun orda manyaaaaak" diye sınıfı inletti. Arkamı korkuyla döndüğümde ilgili öğretmenin hışım dolu masmavi gözleriyle karşı karşıya geldim. "lan aman lan, nooluyo..." diye sessizce hayıflanmamın hemen akabinde kendimi toplayıp, aleti ilgili yere sokup fermuarı çeker çekmez, ilgili hatunun kırmızı ojeli pamuk gibi elleri vasıtasıyla atılan tokadı ve gözlerimin içine bakan hışım dolu gözleri eşliğinde şarrrr diye baksırıma boşaldım. Bütün sınıf ve öğretmen bana aval aval bakarken ılık ılık boşalmak ne kadar kötü ve retro vaziyet, yaşamadan bilemezsiniz. Allah kimsenin başına vermesin. o günden sonra mastürbasyondan soğudum, emin olun. Direk hatunlara kaymaya başladım. Sıkı sıkı tembihlememe rağmen hocanın varlığını benimle birlikte çakan mal sıra arkadaşım bile ağzı açık kalarak seyretti ikimizi. Gerçi sonra intikamını aldım ama iş işten geçti, naaparsın. "Kağıdını ver defol çık" diye emir verdikten sonra, arkasını dönüp hiçbişey olmamış gibi masasına oturup okumakta olduğu kitabı beni şaşırtırcasına okumaya devam etti. Tabi kıpkırmızı bir yüz ifadesiyle çıktım sınıftan. O bir hafta şimdi disipline verildim, şimdi verilicem diye için için yandım ama böyle bişey hiç olmadı. Ama en komiği, bütün sınıfın beni kopya çekerken yakalandığımı zannetmesiydi. işte bunu hatırladıkça hangır hungur gülerim. Öyle böyle olayın üstü kapandı ve bir daha sınıfta masturbasyon yapmamaya yemin ettim.

    O quizden de çok iyi not aldım. Hatta o olaydan sonra ingilizce öğretmenimin bana olan ilgisi kat be kat arttı. Amma ve lakin ergenliğin verdiği cehaletten dolayı bırakın tüm hatlarımla yürümeyi, gördükçe utanıyordum.

    Şimdi olsa öyle mi olurdu. Kaç hoplatmıştım okulun bodrumunda...
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük