Get the hell out of here ifadesini cehennemi buradan uzaklaştır şeklinde çeviren bir üyesi vardı ki, halen hatırlar gülerim. Diploma veren okulun rektörünün mezuniyetinde aldığı kıvrılmış kağıdın kurdelesine abanayım. Istisnadır tabi, yoksa çok kaliteli hocalar da var.
Daha am is are bilmezken hazirlikta turkceden iyi ingilizce ogreten ve sonra diger okulda tahtaya cikarip dialog yapan ama okul bitene kadar bildigimi unutturan iki ayri karakterdir.
bazıları üniversite hazırlıkta okutmandır. yaşları 30 un üstüyse ve bekarlarsa öğrencilerinin ağızlarına sıçar. saygın bir üniversitede görev yapıyorlarsa egolarından geçilmez. kendilerini prof sanırlar. 30 un üstü ve bekarlarsa feminist olanlarına rastlanabilir. akademik hayata takmışlardır. yanlarında kalp krizi geçirseniz akademik ilişkiyi korumam lazım derler.
not: genelleme yok la sakin. bu tanım bir kaç ottü hocasına yazıldı.
kadin olanları ayda 1.5- 3 bin tl arası kazanır..
iki üç tane de ozel ders icin ogrenci bulursa 4bin tl kazanir.
asil bu isten para yiyenler erkek olanlaridir. 4 5 yil kurslarda tecrube ve cevre yaptiktan sonra bi besmele cekip iki de kurban kesip istanbul un işlek bir yerine bir de kurs acti mi gelsin paralar..
erkek olanlari inanilmaz sanslidir ama kafayi kullanmayi bilenleri tabi.
5 nisan 2015 yds ile, kendilerine çamur atma sürecinin başladığı insanlardır.
sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim:
ne ben öğretmenim ne sevdiğim kız ne de ailemden bir kimse. şu çamur atma şenliğinden hissettiğim rahatsızlığın "meslekdaş" korumakla bir ilgisi yok. birçok dil bilen, dil öğrenmenin ya da öğrenmemenin yollarını bilen birisi olarak dangalaklılardan rahatsız olmakla ilgisi var.
ulu'da çok yazılmamış ama diğer sözlüklerde insanlar hemen öğretmenlere, sisteme yüklenmişler.
biri ingilizce eğitiminin "are u sex" -komik olduğunu zannediyor- seviyesinde olduğunu iddia etmiş ülkemizde mesela. diğerleri de "ingilizce öğretmenim kötüydü öğrenemedim" zihniyetinin bayraktarlığını yapmış.
baylar, bayanlar kendinizi kandırmayın.
hiçbir ingilizce öğretmeni i are, you am diye bir şey öğretmez sizlere.
hiçbir ingilizce muallimi geçmiş zaman anlatımında will kullanılır demez.
bu çok büyük bir yalan. dile yatkınlığınız olmayabilir mesela. sebebi bu olabilir mi? gayet de olabilir. herkes her sahada yetkin olacak diye bir kaide yok. ingilizce eğitiminiz sırasında, bu sürece gereken ehemmiyeti vermemiş olabilir misiniz? bu da gayet mümkün. ama suçu hocalara atmayı bırakın. evet, kimi öğrenciler bilhassa kolej öğrencileri daha fazla şansa sahipler. fakat onların daha fazla şansa sahip olması sizden daha iyi ingilizce bilmesi sizin temel gramer kaidelerini bilmemenizin meşrulaştırıcısı değildir.
o birkaç aksanda konuşur, sen aksan sahibi olmadan konuşursun.
sen gayet olağan bir biçimde zaman zaman takılarak konuşursun, o sular seller gibi konuşur.
ama bu aynı zamanda en temel kelimeleri bilmiyor olmanın da açıklaması değildir.
adam "kite" kelimesinin anlamını bilmiyor, sonra da öğretmenlere saldırıyor. neymiş? doğru düzgün kelime bilgisi vermemişlermiş kendisine... şu kadar söyleyeyim, hem anadolu lisesi tornasından geçerek hem özel ders alarak hem de dershaneye giderek yabancı dil öğrenimimi sürdürdüm, sürdürüyorum. hiçbirinde hocanın "kelime bilgisini" zorla yerleştirmesi diye bir şeye rastlamadım. bunun imkânı yok. bunu sen yapacaksın. kitaplar, gazeteler, internet sitelerinde vakit harcayıp bilmediğin kelimelerin anlamını öğrenecek; bunları tekrar edeceksin. sokakta yürürken sağındaki solundaki şeylere dikkat edeceksin. anlamını bilmediğin kelimelerin, misâl kaldırım, ingilizcelerine bakacaksın. kelime bilgisini arttırmanın yolu budur. yoksa "yalnızca gramer öğretiliyor. konuşamıyoruz doğru düzgün :("cülerin yöntemi ile kelime hazinesi zenginleşmez.
yoksa sürekli konuşarak kelime hazineni zenginleştiremezsin. bildiğin kelimelerin etrafında dönüp durmuş olursun.
netice olarak, ingilizce eğitiminde ortada bir hata varsa en az pay kendisinde olan kimselerdir.
Eger kadinsa kahverengi cizmeleriyle akillara kazinmis ogretmendir.liseye yeni geldigimde ingilizce ogretmenim siniflar arasi futbol musabakasinda oynarsam notumu yukseltecegini soylemisti ve onun sayesinde tesekkur almistim ki ingilizce 10 saatti.burdan ellerinden opuyorum.
programı falan siktir etmelerini umduğumuz, kendilerinden isteğimiz gerçekten yabancı dil bilen nesiller yetiştirmeleri olan öğretmenlerdir.
ben ingilizceyi öğrendim evet ama bunda bu zamana kadar ki ingilizce öğretmenlerimin katkısı götü patlasa %10 dur abartısız söylüyorum. üniversite çağında bile ilköğretim dördüncü sınıfta gördüğümüz gramerden öteye geçmedi programlarımız.
