thought groups diye dil öğrenmede etkili bir yöntem var. cümlenin tamamını öğrenmek yerine parça halinde öğreniliyor. bu şekilde daha kolay anlaşılmış oluyor. gramer öğrenmek de bu açıdan çok daha kolay.
Öğrenciyken öğrenilmesi çok zor olan dildir. lise hocalarının her sene aynı konuları tekrar ettirmesi işkence gibi gelir. dilinizin bu dile yatması da öğrenmeyi kolaylaştırır.
aslında zor değildir. sadece kitaba veya herhangi bir kursa bağlı kalmamanız gerekiyor o kadar. cem yılmaz ın söylediği gibi mükemmel konuşamadıktan sonra konuşmama hastalığı var bizde. işim gereği günde en az 3-4 saat ingilizce konuşan birisi olarak söyleyebilirim ki en basit yolu önce begginer den başlayıp advanced a kadar götüren bir eğitim seti almak ve buradan başlamak. 20-30 tl falan oluyor genelde. bu seti çalışırken eksik olduğunuz noktaların notlarını çıkartın tekrar etmek üzere. seti bitirip genel bir tekrar yaptıktan sonra da kendinize faceden bir arkadaş bulun bu dili konuşabileceğiniz ve ortak bir ilgi alanınız olan sonra yardırın. birden fazla arkadaşta olabilir. burada arkadaş bulmaktaki maksat hem öncelikle yazarak egzersiz yapmak, sonra da her geçen gün kelime öğrenecek zorunda olmanız. ister istemez aklınız bir şeye takılınca cevabını ararken bir taraftan da öğreniyorsunuz. fakat şunu söylemek isterim çok zaman lazım, hemen pes etmeyin. ortalama 2 yıl alacağını buradan söylemek isterim çünkü ortalama 10.000 kelime öğrenmeniz lazım, bir araştırmaya göre de insanın günlük kelime ezberleme haznesi sadece 4 ile sınırlı, işte bu size plan yapmanın bu işte ne kadar önemli olduğunu gösterir. diliniz biraz dönmeye başladıktan sonra da arkadaşlarınızla skype üzerinden konuşmaya başlayın. çoğu zaman lanet olsun olmuyor işte diye düşüneceğiniz çok zaman olacak konuşma evresinde ama durmadan üzerine gidin. lise eğitiminize de bu konuda pek güvenmeyin çünkü size ingilizce öğreten öğretmenlerin çoğu zaten konuşamıyor. burada ne varsa kendi çabanızla olur. hatta bence özel derse veya kursa da gitmeyin gerek yok çünkü zaten bedava yapılabilir, yeter ki isteyin. ben şuanda kardeşimi çalıştırıyorum bu konuda ve onun için şöyle bir site keşfettim:
bu siteyi biraz kurcaladıktan sonra şifre istedikleri için bir set almam gerekti konya kitapsan da 27 liraya buldum setini. 27 liraya hem 5 eğitim dvd si hem de 200 saat online eğitim veriyorlar bence başlangıç için ideal olabilir. veya bu tarz başka bir set işinizi görebilir fakat bence kursa olan ihtiyacı aradan çıkartıyor kursa o kadar para ödemeyin bence. bizim ufaklık bu seti bitirip hazırlayacağım deneme sınavımı geçecek olursa yurtdışından 1-2 arkadaşımla konuşmaya başlatacağım. böyle böyle zamanla öğrenilecek işte. eğer çok kasarım çok çalışırım diyorsanız ingilizce en önemli 1000 kelimeyi internetten araştırın ve ezberlemeye bakın derim, çok faydasını görürsünüz ama bu sizi biraz yorabilir. unutmadan:
Okullarda öğretmek için dersler konar ancak birçok okulda boş geçen derslerin başında gelir. Aslında bir dik bir insan hesabı , diğerlerini anlamamız ve birçok yabancıyla iketişim kurabilmemiz için gerekli olan dildir.
zor olan dil vesselam. kendi kendime italyanca öğrendim. ama şu ingilizceyiz italyanca kadar konuşamadığımı geçen bir toplantıda fark ettim. zorluğu ise her daim herşeyin tersten olmasın. hee italyanca başlarda kolay gelebilir. unutmayın ki kazığın sadece ucu sivridir.
filmlerde klişe laftır: şimdiye kadar bildiklerinizi unutun, aynen öyle. ingilizce / yabancı dil konunusunda şu ana kadar bildiklerinizi ve bakış açınızı değiştirin. matematiksel formül gibi dilbilgisine dayalı ortaçağ zihniyetli eğitim fakültelerinin prangalarını kırın.
dil yaşayan ve her an evrilen bir olgu. bu nedenle arkaik hocalardan yetişmiş yeni kasa fakat eski motor hocaların dediklerine bakmayın. kendi kendinize de öğrenebilirsiniz. internet denilen deryaya dalın yeter.
Günde sekiz saat ingilizce ders veren bir kolejde değilseniz veya ingiltere'de bir iki yıl kalacak imkanınız yoksa:
Bol bol ingilizce materyal okumak. Sonra da yazmak. başka yolu yoktur. Newsweek, roman, financial times, Internet blogları, Amazon'daki okuyucu eleştirileri, ilaç prospektüsleri, ürünlerin üzerindeki tanıtım yazıları...ne buluyorsanız okuyacaksınız her gün en az bir saat. Yoğun öğrenmek istiyorsanız iki üç saat. Bıkmak, caymak yok.
gerçekten sıkıntılı iştir. önyargıdan mı yoksa başka bir şeyden bilmiyorum ama zor yahu başka bir dil öğrenmek. yetenek ile oluyorsa bende o yetenek yok kesin. evet.