ingilizce yazılı giysilere hayır kampanyası

entry24 galeri0
    1.
  1. dil yozlaşmasını engellemek diyemiyoruz artık çoğalarak büyümesinin önüne geçmek için dikkat edilse, katılım olsa çok güzel olur diye düşündüren kendi çapında gariban bir yazarın dikkat çekmeye çalışmak istediği kampanya.
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. türkçe haricindeki bütün dillerin dilimizi kirletmesine karşı olan kampanyadır. ingilizce gayet somut ve hayatımızı fazlaca işgal etmiş bir örenek olduğu için çarpıcılığından yararlanılmak istenmiştir. ayrıca addnin bir gençlik kolunun başlattığı kampanyadır ki yanlış anlaşılması istenmemektedir.
    2 ...
  5. 4.
  6. mavi jeans, colin's, little big, seven hill gibi türk kökenli, yabancı dildeki markaların desteğinin de beklendiği etkinlik.

    üzerinde "open 24 hours", "kiss me" gibi yazılar olacağına dile uygun cümleler yazılsa keşke. ryd'nin ahmet gülhan'lı "dilinizden utanmayın" etkinliği de bunun için güzel bir başlangıç olmuştu. elbette pek çok kişi ahmet gülhan'ın resmini taşımak istemeyecektir; en azından ben istemem. ama benzer bir fotoğraf, giysilerin üzerine genç kitleye hitap edecek şekilde hazırlanabilir.

    http://www.sinanoglu.net/anasayfa/ryd.jpg

    yankee, go home. ( ayrıca, bu slogan "hatırla sevgili"de bugün işlenecek konulardan birisi. )

    aynı şekilde : türk, titre ve kendine dön. *

    ayrıca, bu etkinliği sadece add'ye mal etmenin doğruluğu tartışılır. ben, kendimi bildim bileli add'nin adını bile bilmeden, yıllar öncesinden, bebeklikten beri bu etkinliğe gönüllüyüm; benim gibi olanlar da çok. işte bu, milli bir meseledir.
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. açan yazarın açtığına çok pişman olduğu başlıktır. onlar küçücük minicik bir grup lise kolları olarak kendi çaplarında kampanya adı altında, kendi aralarında dile getirmişlerdir sadece. ordan aklına gelmiştir yazar kişisinin hani sözlükten de destekleyen olur belki diye. dilin yozlaşmasına aklı selim her vatandaş karşıdır bunu herkes bilir. add reklamı yapmak gibi bir çaba güdülmemiştir. gayet masumane kampanya. kimsenin aklı hiçbir yere kaymasın. sadece dilimize sahip çıkalım istiyorum.
    1 ...
  10. 7.
  11. rahmetli recep yazıcıoğlu hala denizlide olsaydı yazar kardeşinizin sözlük ortamında yediği ayarlara maruz kalmadan sadece katılım gösterdiği kampanyayı yayabileceği, onun gibi saygı duyulası bir kişilikten destek alabileceği konudur ki ruhu şad olsun.
    1 ...
  12. 8.
  13. "no no no" yazılı bir t-shirt le dolaşarak destek verilmesi gereken kampanya.
    2 ...
  14. 9.
  15. bunca ithalat sonrasında gerçekleştirilemeyecek eylemdir.
    zira piyasada yabancı firmalar hakim olduğu müddetçe, türk insanının bu firmalara ortaklığı devam ettikçe bizlerde bu giysileri giymeye devam edeceğiz. *
    amerikayı protesto eden conversli gençlik buna en güzel örnektir.
    1 ...
  16. 10.
  17. türkçemizi kurtarmaya bir yerden başlamak gerek amacı güden kampanya. **
    1 ...
  18. 11.
  19. turkceyı koruyalım kampanyalarında,herzaman dile oturmus sozcuklerın kalması ıcın mucadele verılmektedır; ancak ne zaman ki olay arapca sozcuklerın yerıne turkce sozcuk konulmaya kalkısılsa herzaman problem cıkarılır:neymis de turkce o anlamı vermıyormus.
    'hayat-yasam
    hukuki-hukuksal'
    demek ıstedıgım buydu arapca olunca oluyorda digerleri tu'kaka mı? ha benım gorusume gelınce.
    *
    1 ...
  20. 12.
  21. 't-shirt'ündeki tam göğüs kısmında 'touch me' yazısını taşıyan bilinçsiz vatandaş koyunlarına sahip olunulan bir ülkede desteklememenin mümkün olmadığı kampanyadır.
    1 ...
  22. 13.
  23. pratikte kulağa oldukça hoş gelen ancak uygulamada büyük problemler doğuracak kampanyadır...

    tişört üzerinde yazılar genellikle küfürden ibaret olduğundan mütevellit, ana dilimize çevrildiği takdirde, isminin "hadi canlar hep beraber intihar ediyoruz kampanyası" olarak değiştirilmesi daha daha anlamlı olacaktır...

    düşünsenize tişörtünün üzerinde "fuck you" bir tikki bebenin, kampanyayı yerinde bularak ve ana diline sahip çıkma sevdasından hareketle, tişörtü üzerindeki yazıyı "s.kim seni" haline getirdiğini... olur mu? olmaz mı? herkesin bacısı var, karısı var, eşi var anasını satayım, hem burası türkiye, magandası da bol, kim kimi s.kiyormuş öğretirler adama, adamı yedi parçaya bölüp, yedi tepeye gömerler valla, s.ki kalkan herkes maganda zaten anasını satayım, allah'tan magandalarımız ingilizce bilmiyorlar, yoksa teksasa döner memleket iki günde şerefsizim, güzide magandalarımızın yanında, bir de dolmuş şoförleri, taksi şoförleri hadisesi var ki, o konulara hiç hiç girmek istemiyorum...

    velhasıl kelam bu kampanyanın zahiyatı çok olur kanısındayım, bırakın olduğu gibi kalsın, insanların yaşam hakkını elinden almaya hakkınız yok, olmaz böyle şey !
    1 ...
  24. 14.
  25. 15.
  26. 16.
  27. http://w9.gazetevatan.com...erdetay.asp?Newsid=165056
    ürettiğim elbiseye ecnebice bir şeyler yazayım cafcaflı görünsün düşüncesindeki konfeksiyonel şaklabanlıkların yol açtığı bu tür durumlardan dolayı desteklediğim kampanyadır. yozlaşmanın küçüğü büyüğü olmaz, bilinçlenmeye bir yerden başlamak lazım.
    0 ...
  28. 17.
  29. 18.
  30. desteklenmesi gereken kampanyadır. ingilizcenin türkçeden nasıl bir artı durumu olablir ki? dil dildir işte. kendi kurallarını kendisi koyan ve sorgulanmayan. bu yüzden herkes kendi özbenliğinden uzaklaşmamalıdır.
    0 ...
  31. 19.
  32. 20.
  33. sonuna kadar desteklenmesi gereken, ulusal bilincini yitirmemiş nadir gençlerimizden birinin başlattığı hareket. bir yerden başlayalım artık arkadaş, nedir bu sindirilmişlik, nedir bu boyun eğmişlik ya!!!
    1 ...
  34. 21.
  35. sonuna kadar desteklediğim kampanya. malın biri fuck me yazılı bir tşört giymişti... bravo yani.
    1 ...
  36. 22.
  37. dünyalı olmayı içine sinderemeyip, liberal olmak, küresel olmak gibi kavramlardan habersiz, küçük hesaplar peşinde, tatmiş olmamış egoları ile dolaşanların başlattıkları kampanyadır.

    derseniz ki kardeşim ne olacak giymesen, zaten tarz olarak üzerinde bırakın türkçe, ingilizce, japonca yazı yazmayı, tek bir harf taşıyan giysi giymem. ama ingilizce konuşurum, konuşmam gereklidir ki dünyaya açılabileyim, kendimi başkalarına tanıtabileyim, ülke olarak dünyadaki dengeler üzerinde söz sahibi olabileyim. insanlar bilsin ki türkler ne etliye, ne sütlüye karışmayan, dünyadan haberi olmayan bir millet değil. insanlar bilsin ki türkler kendileri ile aynı kültür eşiğine sahip, yakın dünya görüşüne sahip. normal de buraya sırf eğitim olsun diye, bilinçleri, ufukları açsın diye sayfalarca yazı yazardım ama ne de olsa okumadan eksilendi bile, değil mi?

    biraz hazmetmek nedir bilmek lazım, her şey karşılıklı...
    1 ...
  38. 23.
  39. şimdi bir türk dili ve edebiyatı öğrencisi olarak hiç destekleyemeceğim kampanya. hiç kimse kusura bakmasın. bir de başlığı açan arkadaşın rumuzuna bakıyoruz? aa metamorfoza uğratılmış bir arapça kelime. evet evet...!

    yani büyük türk şirketlerinin isimlerinin türkçe olması diye bir kampanya var etsen ona varım bak, tamam. fakat dünya küçülüyot, küreselleşiyor, bunu da göz ardı etmemek lazım. yani şimdi durum çok ilginç...hakikaten...düşünün bi' adam dünya çapında bir dev. diyelim ki benetton...üzerinde ingilizce, fransızca ya da x dilinde bir yazı var. ve adam bunu sana satıyor. mal ayıplı da değil ha. gayet güzel, kaliteli filan. peki sen ne yapıyorsun? üzerinde ingilizce yazıyor bunun, almıyorum diyorsun.

    ben bu kampanyaya katılan arkadaşlara seslenmek istiyorum. eğer kendileri, lcw, nike, adidas, benetton ve bilimum dünya çapındaki markaları bir daha almayacaklar, bu ürünlerden tüketmeyeceklerse tamam o zaman. fakat hayır, hem biz tişörtler üzerindeki ingilizce kelimelere karşıyız, hem de biz bu markaları giyeriz diyorsanız kusura bakmayın buraad uzaydaki kara deliklerden daha büyük bir paradoks var.

    bakın bu zihniyet giderek tehlikeli oluyor. bunun bir adım ötesi de japonca döğmeye hayır kampanyası olur ki, beni koltuğumda düşürür, güzelim çanağımdan eder.

    birde arapça kelimeler var onlara da karşı çıkalım o zaman da tam olsun insanlarına da birkaç sözüm var benim. öztürkçecilik diye bi' akım var. bunu araştırıp okuyabilirler de ben burda onu bi' özetleyeyim. bu akım işte sizin gibi bir mantaliteyi savunuyor. hani arapça olan herşeeyi dilden atalım ve yerine öztürkçelerini getirlerim. e iyide kardeşim öztürkçenin kelime vardlığı 3000 kelime civarı. razı mısın sen bu kadar kelime ile kendini ifade etmeye? ama zaten günlük 100 kelime ile konuşan insanlar olduğumuz için bize koymaz belki.

    işte öztürkçecilik ile ilgili attila ilhan'ın düşünceleri bunlarda;

    "...ben ayrılırken oradaki türkolog bana döndü ve çok güzel bir istanbul türkçesi ile "türkçeyi ne yapıyorsunuz?" dedi. ben çok şaşırdım. "ne yapıyoruz?" dedim. "çatısını, iskeletini kırıyorsunuz." dedi. ve bana kısaca izah etti ki özleştirme dediğimiz şey, saçma sapan bir şeydir. türkçe bugün islam kültür çevresi içindedir. bu kültürün temeli de arapça ve farsçadır. bizim dilimizde bunların bulunmasından tabii bir şey yoktur. temizlemeye kalkmak çok büyük bir yanlıştır. ben dedim ki, "latince ve yunanca kelimeleri atarsanız fransızca ne olur?" 200-300 kelime kalır. hiçbir gocunmaları yok adamların bu yüzden. bunu icat ettiler bizde, özdeşleştirme yapalım diye. kafam benim bu işe hiçbir zaman yatmamıştır. bir ara taktım, "yanıt" kelimesi var, hiç sevmiyorum. yanıt kelimesi acaba öteki türklerde ne? yanlış hatırlamıyorsam sekiz türkçe konuşan kavime sorduk bunu. çok şaşırtıcı bir sonuç geldi. hiçbiri yanıt demiyor bir kere. ikincisi cevp, cuvb, civb ama hepsi cevap. çeşitli şekillerde söylüyorlar. bir kere sen medeniyetini bil arkadaş. sen bu medeniyetin çocuğusun. sen bu medeniyetin içinde yeni bir sentez yapacaksın. sen bu medeniyetin içinde sosyalizm yapacaksın. önemli olan metod. metodu alacaksın, biz bunu sosyalistler olarak yapamadık türkiye'de."

    evet, yukarıda da söylemiş olduğum üzre cumhuriyet dönemi aydını bizi geri bırakanın "islam ve onun sindiği kültür" olduğu kanaatine kendisini inandırmış, kendi komplekslerini aşamamaları sonucunda bir kısım aydının karşı çıkmasına rağmen öztürkçecilik adı altında dilimiz tasviye edilmiştir. buna en manidar örneğe ise dil devriminden sonra karşılıkları bulunmak istenen yabancı sözcükler için açılan bir gazetede açılan yarışmaların birinde rastlamak olasıdır.

    "bekgü: devamlı, zevalsiz /bekgütaş: abide, heykel, dikilitaş/ bekgüil: devamlı memleket, vatan./ bodun: kavim, kabile/ bök: kuvvet / bay: zengin /eç: büyük birader/ bediz: süs vs. "
    (son posta, 11 mart 1933, s1-11)

    şimdi hoş âb, hoşaf olmuş efendim bu Farsça diye bunu atmalı mıyız? Neyse yazıda bir bütünlüğü sağlayamadım ama anlatmak istediğim anlaşılmıştır umarım.

    Bu arada dil yaşayan bir varlıktır ve onun diğer dillerle etkileşimi onu daha güçlü kılar. Dil zaten Anadolu insanı tarafından da korunuyor aynı zamanda. Kimsenin korumasına ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. biraz ziya gökalp okumak lazım...Ben bugün bunu gördüm.

    Ya da günlerdir görüyorum...!
    0 ...
  40. 24.
  41. 'knock-out'la değil puanla kaybeden boksör' veya 'bombacı mülayim hayranı' gibi şeyler yazan t-shirt'ler görmek isteyenlerin ışık hızıyla kendini adayacağı kampanyadır. Ama t-shirt üzerine yazı yazanların bir fanilayı 30 ytl'ye satma politikaları yüzünden sıkıntı çekme ihtimali vardır katılımcıların.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük