ilkokuldan üniversite sonuna kadar ingilizce öğrenen türk insanı bir türlü ingilizceye hakim olamamakla birlikte türkçeyi her türk 2 senede çok rahat konuşabilmektedir. buda ingilizcenin ne kadar kompleks bir dil olduğunu gösterir.
Dünyada ingilizce milyarlarca kişi tarafından konuşuluyor. Herkes öğrenmek için bir taraflarını yırtıyorsa ingilizcenin kazanan olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca doğduğun zaman bir dili öğrenmek ile sonradan öğrenmek arasında büyük farklar vardır. Türkçe her ne kadar daha gelişmiş ve derin bir dil olsa da ingilzce de gerçekten bilen için gayet yeterli ve gelişmiş bir dildir.*
türkçe'yi her türk 2 yılda öğreniyormuş. ya ne olacağıydı almanca mı öğrencektik? türkiye'de yaşayan bir tip, türkçe konuşulan yerde başka bir şey öğrenemez zaten amk. kaldırıp götürelim atalım ingiltere'ye bir ayda söküyor mu sökmüyor mu görelim.
tanım: ikisi de candır canandır. her dil güzeldir.
oha dedirten karşılaştırma. "vs" zaten ülkemizin ne denli değiştiğini ortaya koyuyor. ingilizce eğitim almak demek türkçe'mizi ingilizce'leştirmek demek değil. salak demek istiyorum ama dilim varmıyor, başlığı açanın 7 yaşındaki çocuğun zeka seviyesiyle seviyesinin denk olduğunu düşünmeye başladım. ingilizler de 2 yılda şakır şakır ingilizce konuşur, bütün öğrenim hayatı boyunca yabancı dil olarak türkçe'yi görsün. bakalım ne kadar hakim olabilecek?
ingilizce zayıf ve dalkavuk bir dildir. Latince Fransızca karısımıdır. Turkce cok daha guclu, grameri cok daha saglam, kendini ifade etmenin daha kolay, daha ayrıntılı oldugu bir dildir. hayat uzerinde turkcenin gucuyle ingilizce kıyaslanamaz bile. Turklerin ingilizceyi ogrenememesi meselesine gelirsek; dunyada ingilizceyi somurge olan milletler iyi konusur, mesela hintliler. Bosverin Turkce aksanıyla konusalım ingilizceyi ve bundan gurur duyun. Dunya dili midir; eyvallah ama turkceden daha yetenekli midir; asla. turkceden daha oturmusmudur ; asla. Ural - Altay dil gurubunda sesli uyumları, sondan eklemeli olması, turetilebilir olması ve isim ve fiilerin daha guclu olması mutlaka bir dilbilimciyi hayran bırakan ozelliklerdir. iş te ornek bak kafanı calıstır karsılastır :
turkce anlamı olabildiğince acık secik bir cırpıda soyluyor; anlatıyor ingilizce yırtınıyor :)
gelebilmeliydin -> thou shouldst have been able to come (speaker : afra tafra yapalım dedik ingilizce mımıza koydu)
evlerinizdenmiş ->(he/she/it) was (apparently/said to be) from your houses ( speaker : cumle degil destan oldun hay ebeni...)
Ingiliz Amerikan Muhiplerine simdiden yanıt: "Turkish verbs indicate person. They can be made negative, potential ("can"), or impotential ("cannot"). Furthermore, Turkish verbs show tense (present, past, future, and aorist), mood (conditional, imperative, inferential, necessitative, and optative), and aspect."
Turkish English
gel- (to) come
gelebil- (to) be able to come
gelme- not (to) come
geleme- (to) be unable to come
gelememiş Apparently (s)he couldn't come
gelebilecek (s)he'll be able to come
gelmeyebilir (s)he may (possibly) not come
gelebilirsen if thou can come
gelinir (passive) one comes, people come
gelebilmeliydin thou shouldst have been able to come
gelebilseydin if thou could have come
gelmeliydin thou shouldst have come
"Additionally, nouns can take suffixes that assign person: for example -imiz4, "our". With the addition of the copula (for example -im4, "I am") complete sentences can be formed. The interrogative particle mi4 immediately follows the word being questioned: köye mi? "[going] to the village?", ağaç mı? "[is it a] tree?"."
Turkish English
ev (the) house
evler (the) houses
evin your (sing.) house
eviniz your (pl./formal) house
evim my house
evimde at my house
evlerinizin of your houses
evlerinizden from your houses
evlerinizdendi. (he/she/it) was from your houses
evlerinizdenmiş. (he/she/it) was (apparently/said to be) from your houses
Evinizdeyim. I am at your house.
Evinizdeymişim. I was (apparently) at your house.
Evinizde miyim? Am I at your house?
ingilizcenin almasi gerektigi versustur. bir kere turkce daha muhim bir dil olsa neden ingilizceden bu kadar cok kelime alsin, mantikli dusunelim. ayrica sarki sozlerini karsilastirmak sacma olur. sanki turkcede butun sarki sozleri anlamliymis gibi... edebiyatlari karsilastiracak olursak da ingiliz edebiyati en az turk edebiyati kadar derindir. tabii cevirisi yine size basit gelir, orijinalini anlamaya calismak lazim...
ingilizce daha globaldir, türkçe daha bir yereldir.
ingilizce elit zannedilir, türkçe avam zannedilir.
ingilizce derttir, türkçe serttir.
ingilizce şart değildir, türkçe şarttır.
ingilizce halka inememiştir, türkçe halkın içindedir.
ingilizce her yerdedir, türkçe türklerin yaşadığı yerdedir.
ingilizce olimpiyatları yoktur, türkçe olimpiyatları vardır.
ingilizce küfürler hep aynıdır, türkçe küfürler çeşit çeşittir.
ingilizce fuck der durur, türkçe direk ziker.
Bilim dili olarak ingilizce alacak olsa da edebiyat alanında Türkçenin ingilizcenin eline vereceği versustur. Zorluk karşılaştırmasında ise türkçe ingilizceden kat be kat zordur.
iki farklı dil ailesine sahip iki dilin karşılaştırılması durumudur.
Öncelikle ingilizcede bir dünya dilidir bu nedenle bir çok aksan vardır ve o bölge ya da ülkede konuşulan ingilizce ile british ıngilizcesinin alakası yoktur, hatta en çok kullanılan american accentin bile.
Ingilizce öğrenmek hint avrupa dil ailesi için kolaydır hatta diğer dil aileleri için de kolaydır çünkü fiillerde şahıs çekimi ya da dişil erillik yoktur, düzdür. Nesneler her zaman için it'tir. Bazı şehir ve ülkeler "she' olarak kullanılsa da çok da bilmeye gerek yoktur çünkü it ile she aynı çekime sahiptir gibi.
Gelelim türkçeye, sondan eklemeli bir dildir bu nedenle öğrenmesi gayet zor bir dildir.(kendimden biliyorum 6 yılda ancak orta okul çocuğu kadar bir türkçe kelime ve dil bilgisine sahip olabildim)
Tek kolay yanı dişil ve erillik olmamasıdır fakat kişi çekim ekleri ve eklenen eklerle oluşturulan fiiller sıfatlar ve zarflar insanı fena halde zorlar tabi bir de bunlara iyelik ve kişi ekleri eklenince olay daha da boka sarıyor.
Zamanları karşılaştırırsak normal gramer sisteminde ingilizcede zaman kayması ya da adı her ne idiyse o olay yoktur.
Yani "yarın akşam sinemaya gidiyorum" bir cümle kurarsanız gramer hatası yapmış olursunuz.
Ama türkçede zaman kayması olarak görülür ve dil bilgisi hatası olarak kabul edilmez.
Kelime ve sözcük olarak karşılaştırılsa, çok bir bilgim olmamakla birlikte ingilizcenin daha fazla kelimeye sahip olduğunu düşünüyorum ya da türkler sadece belirli kelimeleri kullandıkları için bu konuda böyle düşünüyorum bilemiyorum. Ilgili ve bilgili bir arkadaş beni aydınlatırsa sevinirim.
Şimdi gelelim edebiyata: ingiliz edebiyatı da türk edebiyatı da köklüdür her milletin edebiyatı köklüdür zaten ama şiir konusunda sanıyorum türkler daha başarılı roman ve hikaye konusunda da ingilizler.
Edebiyatları karşılaştırılamaz çünkü aynı coğrafyada yaşamamış insanların edebiyat konuları ve türleri farklı olacaktır.
Sonuç olarak türkçe daha zor bir dildir ingilizce kolay.
Gramer olarak zor olan türkçenin yanında ingilizce bebeklerin konuştuğu bir dil gibidir.
Kesinlikle karmaşık olmayan bu dil bir sene içinde grameri rahatlıkla öğrenilebilecek ve pratikle 3 yılda akıcı bir şekilde konuşulabilir.
Dünya dili olmasının büyük nedeni de budur yoksa fransa da sömürgeci bir devletti. Ama ingilizce karşısından artık kendi insanları bile direnemiyor ve belirli kalıpları konuşma dillerinde kullanıyorlar. Düşünsenize fransızcanın dünya dili olduğunu. Kuraldan çok kuralsız bir dil belirli bir sistematik grameri yok.
ingilizce denen ne idüğü belirsiz almanca kırması dilin övülüp türkçe ye laf edilen başlık olmuş bir de demiş ki %99 Türk üm o zaman senin %1 'lik diğer kısmının ta amına koyayım
Ortalığı sömüre sömüre rahat 7 dil ailesinin kaybolmasına filipince,hintçe gibi dillerin de yoğun bir şekilde dejenere olmasına neden olan ingilizce (ki bu zulümden çince paçayı zor kurtardı) ile sadece türklerin konuşabildiği bir dil olan türkçe 'nin versus u.