bir bakıma kültür dayatmasının içler acısı sonuçlarına örnek niteliğinde hadisedir. zira onlar mı çok ilgisizler yoksa biz ilginin dozunu mu aşmaktayız tam olarak karar veremiyorum. bir diğer anlamlandıramadığım mevzu ise;
(bkz: hüseyin çelik' in kendisiyle çelişmesi)
sen devlet bünyesinde ingilizce öğretmenliği yapacak olan adayını "native speaker" karşısına oturtmayı zorunlu kıl bak nasıl konuşur. ama o zaman da olmaz/ milli eğitim anlayışımız nerede kalır. en iyisi kpss' ye devam!
bilinçsizliğin bir göstergesidir .ingilizce öğretmenleri ingilizceyi nasıl öğretceklerinin eğitimini alır nasıl ingilizce pratik edilir eğitimini uzadı uzadıya görmezler .ingilizce konuşmak doğal ortam gerektirir .tüm grammar kurallarına hakim olsanız da kelime hazineniz çok geniş olsa da bu sizin süper ingilizce konuşacağınız anlamına gelmez .çünkü konuşma küçük bir çocuğun dili edindiği yolla edinilir bunun da alınan üniversite eğitimiyle doğrudan bir ilgisi yoktur .