aslında alırken olduğu sanılan "karizma" amacından zıt şekilde, gayet de "dümbük" imajı veren durum..*
vaktiyle, irc ortamlarında yapılan "çet"ler için belki almak karizma yapardı insanda da.. sene olmuş 2008, mekan olmuş geneli ingilizce ile ziyadesiyle içli dışlı -yani onu sıradan görecek- kullanıcılardan oluşan sözlükler, ingilizce nick olmuş adım başı 8-10 tanesine çarpılacak kavram.. "haha ne cin fikirliyim" mutluluğu ile alınan kelime ya da harf oyunluların dışında, ingilizce nick "ayhh bunlar da buram buram özentilik kokuyor cicim" şeklinde yerden yere vurulan, ve akabinde "hayır hayır, n'aaaalaka! ben dünya insanı olarak görüyorum kendimi.. ve çinceyi saymazsak, en yaygın dil pis amerikan ve ingiliz emperyalizmlerinden kaynaklı olarak o lanet ingilizce olduğu için, sevmesem de çok insana hitap etmek için alıyorum.. ne? benim halka seslendiğim mekanlar tüm dünya insanlarınca takip edilmiyor mu? eöööm.. geleceğe yatırım yapıyorum, gün olacak kazılarda benim nickimle yazdığım okunacak.. ne? nickim ve yazdıklarım anlamsız mı.. kınıyorum sizi, çok boşsunuz! derinlikten nasibinizi alamamışsınız.." savunmasına geçirtip alakasızından yönlere çekilmekte iken.. ne iyi yanı olur ki bunun?
ama insan bir gariptir, bilmeden çok iş yapar.. türkçe her şeyi bildiğinden midir nedir, isim olarak aldığında onun "lakap" gibi olmasını, yani yapaylığını benimseyemediğinden olsa gerek.. gider, ingilizce nick'ini kapar.. sonra o artık onundur, kimse sormaz "hangi akla hizmet ettin bu işi?" diye.. sorsa da "sana ne sorgucu, kendin her şeyini hallettin de benim nickim mi battı sana" diye ille saldırılacağından..
hayat geçer, günler gider.. sonra bu ingilizce nicki ile öyle-böyle yaşayan zat-ı şaşkın, gider başka bir mekanda yine nick alacak olur.. nickinin adı gibi olmayacağı, misal herhangi bir oyun sitesinde uydurmasyonundan "lululu" gibi ncikler alabilmektedir de, burada nicki ismi gibi olacaktır.. e her zaman "valla bilmedim ki ne düşündüğümü alırken" demek de olmaz, aslında olur da.. olmaz..
eski nick de benimsenmiştir hani, artık o ailedendir.. ama eski nick de pek klişelerden olabileceği için, misal bir şarkıda ya da çok şarkıda geçtiğinden sadece kelime olarak bile.. yaratıcılık devreye girecektir, 2 yaşından beri bilinen türkçe için değil, ortaokul-lise döneminden sonra bilinir gibi olan ingilizce dünyasında kendisini gösterecektir ve belki öncesinde kendi kendine olsa bile kişinin "ileride başka yerde nick alırsam, akıllıca bir şey alırım.. kesin kesin" demelerini görmezden gelip.. hatta ona karşı "haha nası devirdim seni ey düşünce" gülüşü atıp yeni ingilizce nicki ortaya sürecektir..
vatana, millete.. hı evet, dünyaya, geleceğe hayırlı uğurlu olsundur..
bu da, dandik insanın gidip ingilizce aldığı nickinin saçmalıkla karışık derinleştirilmiş anlatımıdır, insanın manasızlıklar içindeki mana sevdasına örnek teşkil edendir, uludağ sözlük familyasına hayırlı uğurlu olsundur..
ana dili ingilizce olanlara "hadi sizde türkçe nick edinin" deme mesajıdır.
uluslararası bir hizmettir.
diller arası hoşgörünün sembolüdür.
bir nevi, dünya milletleri olarak dil ayrımı yapmamanın gereğidir.
sırf ingilizce olduğu için alınmamışsa, yani özentiden dolayı alınmamışsa, şarkı sözü ise ya da sevilen bir kişi ismi ise ya da karakter ismi ise ya da vs. ise gayet doğal olan bir sahipliktir.
türkçe "lakap/rumuz" sahibi insanların ingilizce "nick"lilere çamur attığı, ingilizce nicklilerin de altta kalmamak için canhıraş savaş verdikleri başlık. işte biz bu sebeple bir türlü ilerleyemiyoruz, atılım yapamıyoruz beyler. bilmem anlayabildiniz mi? çözüm önerisi olarak birşeyler öne sürmek yerine, ancak birbirimizi yuhalayarak, körü körüne eleştirerek kalkınma adına bir yere varabileceğimizi düşünmüyorum. benim nickim de ingilizce, bu serbest olan bir uygulama, klavyendeki tuş kombinasyonunun el verdiği kadar farklı çeşitte rumuzla üye olabilirsin sözlüğe. yoksa ben mi yanlış biliyorum, ha? duyamadım?