ingilizce konuşurken özel ismi ingilizce söylemek

    1.
  1. düşündüğüm başlık bu değildi.. ben daha çok "15 mart 2009 trabzonspor galatasaray müsabakasındaki hakemin yanlı tutumu" başlığını açmak istemiştim bu noktaya nasıl geldim bilmiyorum.. neyse yazalım bare..

    ingilizce konuşan kişinin, konuştuğu konu içinde gelen bilimum özel ve mantıken kendi özelliğini veren dilin tonlamasıyla okunması gereken ismi, ingilizceymiş gibi telaffuz etme işgüzarlığıdır..

    - good evening mister richman, i hope you've enjoyed your flight.. (tercümesi: efendim hoş geldiniz selamet getirdiniz richman beyim.. bi maraz çıkmadı işallah he uçakta? gerçi british airways'den bilet aldık, hayatımda ilk defa uçak bileti için bankadan kredi aldım, sıkıyorsa çıksın giderim o hareketsiz duran saray muhafızlarını bulup onları sikerim de bişicik yapamazlar valla..)

    + aw yeah it was alright.. what's your name sir? (kanka o değil de senin isim neydi ya?)

    - eeemm mmeeaachmood.. mmeaachmood sööerdenngetchınn olm ölcem.. (mahmut.. mahmut serdengeçen olm ölcem)

    + nice to meet you mr. gelsenkirchen arena.. (schalke 04 başkanı mı bu amına koyim?)

    abi ne uğraşıyosun allahını peygameberini seversen? sen babalar gibi 'mahmut' diyecen, onun dilinin dönmesi gerekiyor.. dönmezse onun sorunu.. hem ya adın abdulmuhtalip olsaydı.. böyle günü kurtararak nereye kadar..

    bi de şehir adlarında oluyor bu..

    - where you from maan? (oğlum senin kütük nereydi söyle askerde nereye gönderileceğini söyleyeyim..)
    + een i'm frrom tiikıırdagg.. (şimdi ben istanbul doğumluyum aslında ama baba tekirdağ'dan gelmiş küçükken.. onun kafa kağıdı tekirdağ'da..)
    - ? (?)
    + tikıırdagg, near iis-teean-boull.. (tikırdeğ ne anasını satayım kendimden nefret ettim..)
    - whatever.. (sktiret onu da olm şu küllüğü uzat kafam taşak gibi oldu)

    yapmayın olm siz türkoğlutürk gibi konuşun elazığ çömelekli yağız'ım ben diyin.. şimdi onlar düşünsün..

    ***

    eeaaabbdüülll, eabdül.. emm.. muucchhhteellippe.. eeabdüllmuchtellippee..
    18 ...
  2. 11.
  3. gerçeğide yaşanmış bir durumdur ilkokl yıllarında sınıfta rümeysa diye böle aklı bir karış havada okulu vakit geçirme yeri olarak gören bi kızdı ingilizce dersinde hoca sorar
    +where are you from?
    -I'm from rayzi(rize) demişti.
    4 ...
  4. 10.
  5. -your name, please?
    -You fuck!
    -oops! can you spell it?
    -U-F-U-K
    5 ...
  6. 8.
  7. daha beteri de olan durumdur. şöyle ki:

    + what's your name?

    cevap veren elemanın ismi mutlu'dur ve olay gerçektir.

    -my name is happy.

    netekim çocuktuk o zamanlar, bu yaratıcılığı ve engin kelime dağarcığını sergileyen arkadaşı hep anarım. *
    3 ...
  8. 6.
  9. 9.
  10. sansüre karşı eylemde topluluk "inci siker" diye slogan atarken yanımdaki tayvanlı arkadaş sorar.

    -what is the meaning of that?
    +inci fucks.

    incicilerden bi kız çıkagelir ve güya düzeltir.

    *it means "pearl fucks".
    +özel isim değil mi yavrucum o.
    3 ...
  11. 16.
  12. - Hi, whats your name?
    - Aytac...
    - No, no, no! Don't touch me, just tell me your name...
    2 ...
  13. 5.
  14. eurovizyon yarışma programında manga'yla yapılan ropörtajda grubun solisti olan ''ferman akgül''ün konuşurken ay em ''fermın'' demesi gibi bişeydir.
    2 ...
  15. 4.
  16. + whats your name ?
    - my name is can.

    (bkz: ken) / (bkz: can)

    (bkz: kime göre neye göre)
    2 ...
  17. 2.
  18. +oo yeah what is your name?
    -oh yeh may neym is cimayll..*
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük