küçükken yapıldığında normal görünebilecek hadiselerden.
hediyelik eşya dükkanında otururken, dayı oğlu size;
-oğlum turist geçerse ''you may look'' de onlar gelir içeriye. demişti.
peki ben ne yaptım?
-hi ! do you like me? do you like meee?
not:yukardaki diyalog yeminlen olmuştur.
aksan yapacagım dıye kelımelerı yuvarlaya yuvarlaya bı hal olan kısı kı bu erkekse durum daha fecı o yuvarlamaları turkce konusurkende yapmaya baslamasıyla ıgrenc bı duruma duser kendısı
genelde entellektuel gozukmeye calısan tıpı tıplerın ogrendıklerı upper ınglızcelerını hayatlarının her cıcıgını vıcıgına sokmalarıylada durum kendını gosterır.
ingiliz gibi davranmaktır. halbuki sen türksün be arkadaşım. karşındakide bunu biliyor ise ne gerek var ingiliz gibi konuşmaya zaten konuşamazsın nasıl ki onunda senin gibi türkçe konuşamayacağı gibi.
"can I have a (bkz: quickie)?" diyerek yabancı iş arkadaşının odasına dalmak. (Quickie'yi "quick inquiry"nin (çabucak bir şey sormak) kısa hali sanan ahmağın, bunun kısa, şipşak seks anlamına geldiğini duyduğundaki yüz hali görmeye değerdir.)