buram buram faşistlik kokan saçma bir tezdir. kürtçe'ye kimsenin gıcık olduğu filan yoktur. ama o kürtçe yazıların türkçe karşılığı "özgür kürdistan, yaşasın apo" tarzı yazılarsa kusura bakmayın ama herkes gıcık olur. kimse bana özgürlüklerden bahsetmesin. bugün kapalı ortamda sigara içmek bile yasaklanırken, mahalle baskılarından bakkallar alkol satamazken kürtçe'den önce savunman gereken şeyler vardır.
olabilitesi yüksek bir ihtimal. ben bugune kadar toplu taşım araçlarında tc vatandaşı olup ingilizce bilen iki insanın birbirleriyle ingilizce konuştuğunu görmedim. yapanlar varsa mustafa topaloğlu ile aynı küvette süt banyosu yapmalarını temenni ediyorum. toplum içinde biz farklıyız diye bağırmak hoş değildir. aynı şey almanya'dan gelen insanlar içinde geçerlidir. önce türkçe'yi adam gibi konuşalım.
türkiye'de yaşayan bir ingiliz etnik cemaatinin olduğunu ve bunların ülke topraklarının bir bölümünü elde edip, bağımsız bir devlet kurmak amacıyla türk askerlerinin canına kıydığını, şehirlerde bombalama eylemleri yaptığını, toplumda kültürel erozyona sebep olduklarını, topluma yabancılaşma yoluyla bölünmeyi kolaylaştırmayı hedeflediklerini ve hemen her fırsatta kendi ırkçılıklarını yaptığını düşünen kimse avuntusu.
halbuki yukarıda sayılanları hangi etnik cemaatin yaptığını dünya biliyor...
selahaddin eyyübi ingiliz değildir, ancak kürtte değildir; bildiğimiz türktür. işte bu yüzden kürtçe ye gıcık olunmaktadır.
halay ve nevruz binlerce yıllık türk geleneğidir, kürtler sahiplenmiştir. binlerce yıllık türkülerimiz kürtçeye çevrilmiş ve kürtler sahiplenmiştir. türk kültüründen arttırarak kendisine kültür yaratmaya çalışanlar elbette ki reaksiyona sebep olacaktır.
insanlığa herhangi bir katkısı olmayan, toplam 10 milyon insanın* kullandığı bir dili öğrenmeye çalışmak manasızdır. dünya üzerinde elfçenin bile daha çok konuşanı, yazanı vardır.
kürdistandan abdullah öcalanlar yerine john lockelar, samuel beckettler, herbert spencerlar çıktığı zaman* muhtemelen kürtçeye kimse gıcık olmaz. gerçi o insanlar da eserlerini türkçe verecekleri için belki iki taraf da bundan bir çıkarım yaparak dilin bir kimlik göstergesinden çok insanlar arasında iletişimi sağlayan işaretler bütünü olduğunu kavrarsa en kolay yoldan, bir taraf yarım yamalak ingilizcesiyle hava atmaktan vazgeçer, diğer taraf da zaten bu sorunlara yol açanın ötekileştirme olduğunu anlayarak ben-sen kavgasından vazgeçer ve belki asıl amacımızın birbirimizi yok etmek olmadığını hatırlarız. neden kendilerini türk ve kürt olarak tanımlayan 2 kişi arasında fark olsun ki? test etmek isteyen bu ikisinin arasında organ nakli falan yapsın. hepimiz aynı bok değil miyiz? kafanızın üstünde uçuşan iki sinek düşünün: biri ıraktan gelmiş olsun, diğeri özbeöz türk kanı taşıyan, türk topraklarında yetişmiş bir sinek olsun. bunların arasındaki fark nedir? bunlardan birini öldürecek birisi için önce hangisini öldüreceğinin ne önemi vardır? hepimiz aynıyız. karşısındaki insanı öldüren kadar kendinden farklı olarak tanımlayan da teröristtir. bu etnik köken yalanları, alt kimlik-üst kimlik boklarını ortaya atanların her zaman bu işten bir kârı olmuştur. çoğu zaman bütün insanları tek bir hizaya sokmak için benzememeleri gereken kötü özellikler bir kimlik olarak sunulur falan. acaba bizim kârımız ne? kürt dediğimiz insanları ülkeden atarsak bize güneydoğunun müthiş verimli topraklarını falan mı verecekler? anlamak gerçekten çok zor.