amerika'da work and travel yapan bir arkadaşımın teknoloji mağazasında satış görevlisine gidip mp3 çalar sorarken "em pi" diyeceği yere "me pe"demesi.. yanındaki arkadaşı ile anlamayan kadının garip bakışları ile dalga geçmeleri; "amerika'da da hiçbir şey yokmuş. türkiye daha iyi valla ehe ehe." diye gülüşmeleri ve ardından kadının "me pi, em pi oooh yeaa of kors em pi trii." demesi. arkadaşımın mal gibi kalması.. kapanış.
illa ki gramer kurallarına uyayım derken bir cümle kurmak için on dakika düşünmek ıııı eeee gibi sesler çıkarmaktır.
garsona "ben bir bardak soğuk su istiyorum" demenize gerek yok "su" diyin getirir o bir bardak su. damacanayı kapıp gelecek değil ya.
korkuncu büyük i'lerin türkçedeki gibi yazılması. 4. sınıftan sonra kurtulmanız gerekiyor.
hotel'e hotıl demek. doğrusu olduğu gibi; ho-telle. dil okuyorum, iki sefer yaptığım bir hata, hala da akıllanmadım.
write fiilini olduğu gibi okumak. oysa ki w'nun yutulması gerekiyor. right, rite gibi. en son 5. sınıfta yaptığım bir hataydı çünkü sınıftan uzun bir dişi arkadaş 'vrayt değil o, rayt!' şeklinde uyarıda bulunmuştu. hala aklımdan çıkmıyor o an. sağol idil.
Olay türkiye de bir üniversitenin hazırlık speaking* sınavında gerçekleşmiştir.
hoca: where are you from*
öğrenci: I am from turkey*
hocanın ve partnerinin bakışlarından bir gariplik olduğunu anlayan öğrencinin aklı başına gelir ve düzeltir:
ö: I am from ankara.
Telaffuz hatasından dolayı sahil anlamına gelen ''beach'' kelimesini fahişe anlamına gelen ''bitch'' kelimesi gibi okumak başlıca yapılan hatalardandır.