ingilizce kelimeleri türkçe telaffuz etmek

    2.
  1. Ana dili Türkçe olan bir ülkede yapılası gereken şey...onlar nasıl bizim kelimelerimizi kendi dillerine göre okuyorsa bizde onların dilindeki kelimeleri kendi dilimize göre okumalıyız.
    2 ...
  2. 1.
  3. türkçe'mizi zedeleyeci hiçbir özelliği olmadığı hâlde, ingilizceye yoğunlaşmış kişilerin tabir-i caizse "yuhaladığı" durumlardır. video kelimesi, video diye söylenmesi ne kadar mantıklıysa, vidyo diye yazılıp, okunması da en az o kadar mantıklıdır. bu gibi örnekler tonlarcadır. çünkü dilimiz yabancılaşmanın eşiğine geldiği için yabancı kökenli kelimeyi kullanmak ile yetinmeyip, bir de türkçe hâlini söyleyeni, yazanı görünce alay etmesi o birey için utanılacak bir durum olmalıdır. nitekim bu kelimeler dilimize sonradan getirilmiş, zorla kazandırılmış ve çoğumuzun günlük konuşmlarına bir bir yansımıştır pardon -lanse- edilmiştir. burada önemli olan husus kelimenin nasıl kullanılacağı değildir. nasıl dilden çıkarılacağıdır. örneğin ingilizcede "m" harfi em diye okunmakta. "s" ise "es", "n" harfi ise "en" diyedir. msn kelimesini em-es-en diye okumanın veya mesene diye telaffuz etmenin arasında tek bir fark vardır, bakın yanlışlık demiyorum o da yabancılaşmaktır.
    0 ...
  4. 3.
  5. yerine göre yanlış olmayan eylemdir. ancak ingilizce açılımı olan kısaltmalar türkçe telaffuz edilmemelidir. yabancı kelimeleri türkçe telaffuz etmek yerine türkçelerini söyleyin.

    örneğin bir 3g dir gidiyor. nedir 3g ? açılımı "3rd generation" türkçesi "3. nesildir". 3g diye bir şey yok ! eğer çok türkçe söylemek istiyorsan 3. nesil dersin.

    örneğin msn açılımı "Microsoft Network" tutupta bunu "mesene" diye okuyamayız. doğru okunuş "emesen" dir. dileyenler "mesea" diye okur "microsoft ağı" olarak çevirir.

    bu ve bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.
    0 ...
  6. 4.
  7. hadi herşeyi anladıkta güzel türkçemizde turuncu ingilizcede orange diye yezılan renk neden turange olarak telafuz edilir onu anlamıyorum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük