dış ticaret işi ile uğraşan insanların sıklıkla karşılaşacağı durumdur. örneğin ; mailde benide cc'le, bu maili bana forward'la, bunu cancel'la,hızlı ol time kazanalım... vb
iş hayatında, hele ki herkesin ingilizce bildiği bir platformda olmazsa olmazdır. Feedback verirsin, screenshot alırsın, arrange edersin, bazı şeyleri postpone edersin, bazı şeyler should have dir bazı şeyler must to have 'dir vs vs. Beğensen de beğenmesen de bu budur. Mesele bizim bu öğeleri türkçeleştirememiz değil de, türkçe kaynaklı olmaması. Bunlar bize dışarıdan dahil olan kavramlar ve kullanımlarını muhafaza edip ana anlamı kaybetmemek gayesiyle yapılır. Ayrıca bilen bilir, bazı kelimelerin belirli durumlarda ingilizce karşılıkları daha uygun olur. Bilmeyen birine bu artistlik gibi gelebilir ama, feedback yerine ne diyeceksin ? Geri dönüş alalım mı ? Ağınızın yöneticisi kim demezsin, network manager dersin.
türk'lerin ingilizce sandığı kelimelerin çoğunun aslında fransızca kökenli olduğu göz önüne alınırsa doğrusu "fransızca kelimeleri türkçe gibi kullanmak"tır.