116.
if you wanna be sexy, you must drink pepsi.
if you drive bmc, you will play kemençe.
not: umarım yardımcı olabilmişimdir.
115.
do you have a lighter bro? - çakmak var mı abi?
114.
onlar brother larına beautiful demezler...
sister larına derler..
me tarzan, you jane..
huhuhuhuhu..!
istanbul ingilizcesi anca bu kadar olur..
113.
- come on, do something brother. (Hadi Bir şeyler yapıver bilader)
- we are not foreigners. (Biz yabancı değiliz)
- i swear that my wife uses the same at home my beautiful brother. (Valla Aynısını hanım evde de kullanıyor benim güzel abim)
112.
its raining cats and dogs: şakır şakır yağmur yağıyor
Hikayesi de şöyledir; ingilterede alt yapının olmadığı zamanlarda çok yağmur yağdığında sokakları caddeleri seller götürürmüş. Kedi ve köpekler de ne yapsınlar can havliyle çatılara çıkarlarmış. Ama bazen kayıp düşerlermiş. O gün bugündür çok yağmur yağdığında bu kalıp kullanılmış.
111.
you are a good person : sen iyi bir insansın
I liked you: senden hoşlandım (iyi insansın anlamında)
110.
Wrap someone around your finger: Birini parmağında oynatmak
109.
Hey. Merhaba dünyalı ben uzaylı, şu adromedali, memleket nere bebeğim?
108.
Nilday belday - Nilgün Belgün :d
107.
Watch your mouth- Agzını topla.
106.
Say my name.
Her gün kullanırım bunu.
105.
My heart goes out to you...
Kalbim seninle veya sana bakınca kalbim cız ediyor.
104.
What is your problem ? Koçum senin problemin ne hele bi de bakam.
103.
fuck you - canın cehenneme.
102.
I do not give a fuck - şeyimden aşağısı kasımpaşa.
101.
get the hell out of here cehenneme kadar yolun var.
100.
Give me a breath body - şurada az soluklanayım hacı dayı.
99.
Congratufuckinglations: bravo mna kodum.
98.
Are you kidding më? Sen benlen ta*ak mi geciyon lan.
97.
what the fucking talking about- ne diyosun amınakoyim.