önsöz: aradım ama bulamadım, aramaya inanmayan bir dingilsem de silersiniz başlığımı, o kadar basit.
ingiltere milli takımının ve ingiliz kulüplerinin bizi her defasında kevgire çevirmesidir, millilerimiz ve kulüplerimiz avrupa'da sayısız hezimet aldı çeşitli ülkelere ve onların kulüplerine karşı ama hiçbiri sanırsam ingilizlerin bize yaşattıkları kadar sık ve acı değildir.
işte o yüzden ingiliz takımlarıyla pek hoşlaşmayız, kendilerine karşı mesela uefa kupası finalinde olduğu gibi pek anlamlı galibiyetlerimiz olsa da yenilgilerinin bıraktığı acı daha fazladır. a milli takımlar bazında adamlara gol atmışlığımız dahi yok, ünal karaman'ın direkten dönen topu ve hami mandıralı'nın son anda çelinen frikikleri mevcut, sanırım kendilerine gol atan ilk futbolcumuza plaket verilecek tff tarafından. bir ingiliz kendi kalesine atarsa da ona verilecek, şu sarı pipilere şansımız bir türlü tutmaktadır.
not: almanlardan da az çekmedik ama ingiliz ve "8" kompleksi bambaşkadır, anlatılmaz yaşanır.
kocaman bir yuh'tan ibarettir. uzun yıllar boyunca da böyle olmuştur. korkarım ki yarınlarda da böyle olacaktır...
açıklama çabası: ingiltere ligi'ni(ingiliz futbolunu) takip eden ve aynı zamanda türkiye ligi'ni(türk futbolunu) takip eden insanlar, aradaki uçurumu görünce türk futboluna bol bol yuh çekiyorlar efendim.
ben futboldan pek sevmeyen bir insanım, lakin ne zaman bir ingiltere ligi maçına denk gelsem zevk alarak izlemişimdir. adamlar oynuyor kardeşim insanın aklına hemen (bkz: onlar futbolcuysa bizimkiler ne?) sorusu geliyor. Kardeşim biraz hırslı oynayın,zırt pırt kendini yere atmakla futbol olmaz.
evet kadroarı veriyoruz
kalede yaşar
iki numara recep üçç.. yapmayın çocuklar 1-0
dört numara veysel aman çocuklar dikkat.
beş numara feruduuunn ah çocuklar ah yazık oldu 2-0
internette bir ingilizle sohbet sırasında bana en sevdiği şehrin istanbul olsuğunu söylemişti şaşkınlıkla nedenini sordum, cevap malum; fınalde milanı yenerek kupayı almaları ve beşiktaş maçı.