bilinenin aksine sadece fizik gücünün ön planda olmadığı futbol tarzı. genellikle havadan oynanır. ataklar içinizi baymaz. hızlıdır. bu coca cola liginde bile böyle ingiltere'de. hep ayağa hızlı. genellikle göbekte oynayan adamların uzaktan şut atma yetenekleri feci olur. bu tarz oyuncular sadece topa iyi vurmaz aynı zamanda defansif özellikleri ile de kendilerini gösterirler.
aynı zamanda serttir de. kanat oyuncularının işi çok daha zordur. topu alıp 30 40 metre dribbling yaparak içeri orta açmak sizi kral yapar. (anelka, ronaldo, beckham)bunu ingiliz futbolu denen kavram içinde yapmak çok zordur. ne italyanlar gibi katı defans ne hollandalılar gibi açık futbol. istikrardır ingiliz futbolu.
londra'dan sonra insanı ingiliz doğmadığına hayıflandıran ikinci neden. adamlar hem güzel futbol izliyor, hem doyasıya başarıların tadını çıkarıyorlar azizim. Biz de beş on senede bir takımımız güzel futbol oynayacak diye bekleyip duruyoruz.
yabancı oyuncu transferindeki serbestlik ve bu nedenle premier lig takımlarının nerdeyse hiç ingiliz futbolcu tercih etmemesi sonucu karakteristik özellikleri git gide bozulmaya başlayan futboldur.
eskiden 4-4-2 sisteminde idi, şimdi ise 4-4-1-1 sisteminde oynanmaktadır. bu oyun sistemini ilk chelsea üretmiştir ve daha sonra manchester united, arsenal gibi takımlarda da denenmiştir. türkiye de de bu sistem üzerine oynayan takımlar vardır. orta saha oyuncuları defansa yardım edebilme ve santrafora yakın kişilerdir. steven gerrard buna en güzel örnektir.
kanat ataklarının ön plana çıktığı futbol ekolüdür. maçlarda tempo oldukça yüksektir, katı ve soğuk bir savunma anlayışı hakimdir. forvetlerde bitiricilik ön plandadır.
premier lig'deki sınırsız yabancı futbolcu oynatma hakkı nedeniyle, milli takım düzeyinde sıfırdır. ingiliz ligi ise her futbolcunun rüyası olmaya devam etmektedir. ***
futbol klüplerinin vakıf değil şirket olması, yabancı yatırımının teşvik edilmesi ile zirveye çıkmıştır. mesela onlarda bir yıldırım demirören klübe ettirdiği bütün zararları cebinden ödemek zorunda kalırdı çünkü şirket kendisinin. bizde ise her başkan hem paraları çarçur ediyor hem de uzun vadeli düşünmüyor çünkü tek derdi tekrar seçilmek. bizim klüplerimize ruslar ve araplar da yatırım yapamıyor. ingiltere'de ise çoğu klüp amerikalıların, chelsea rusların, manchester city arapların. arada da sonuçta dağlar kadar fark oluyor.
en baba aksiyon filmlerine taş çıkartacak derecede aksiyon içeren futboldur. atak atak nereye kadar lan, 100 ayrı kamerayla çekilse bile pozisyon takip edemezsiniz. *
ekonomi ile doğru orantılı bir popülerliği vardır. hatırlıyorum 90 lı yıllarda dünyanın bütün yıldızları italya'ya akıyordu. bir vitrindi orası. sonra 2000 li yıllarda bu görevi premier lig yerine getirmeye başladı. ama sterlinin değer kaybedip euro nun canlanması sanki önümüzdeki on yılda ispanya'nın bu görevi devralacağını, la liga'nın yeni vitrin olacağı izlenimi veriyor. tabi ispanya liginde takımların gelirleri arasındaki uçurum ingiltere'dekinden daha fazla.
yani ingiliz futbolu dediğimiz şeyden kasıt ingiliz ekolü ise çok abartılacak bir şey değildir. tartışmalı şekilde kazandıkları dünya kupasını çıkarın, türk futbolundan bir farkı yoktur. almanlara karşı sürekli kaybetmişlerdir. bize karşı şansları tutuyor ama nedense.
seyir zevki en üstte olan futboldur. uzun paslar, uzaktan vuruşlar ve hız. futbol budur.
10 m. ye sıkışıp oynanan futbol gibi değildir. sahanın her tarafına top değecek.