her toplumun espri anlayışı farklı olduğu için (kültür vs.), anlaşılmaması muhtemel espri anlayışıdır. ama şunu da düşünmüyor değilim. ingilizler olarak değil; olaya "farklı milletler" bazında bakacak olursak; allah'ın amerikalısının yapmış olduğu dizi, talk show vesaire.. bunlara yarım yarım yarılmak da nesi?
olaya objektif bir seyirci gözüyle bakacak olursam, özellikle cem yılmaz, şahan gökbakar, şafak sezerlerin furyası başladığından buyana türk espri ve komedi anlayışının ayaklar altına alındığını düşünmekteyim, kemal sunalımızın döneminde gözlerimden yaşlar gelerek izlediğim komedileri özlüyorum.
amerikan, ingiliz sitcomları ve komedi filmlerine ne yazıkki çok çok daha fazla güler oldum.
olaya bu açıdan baktığımda, maalesef ingiliz espri anlayışı, türk espri anlayışını sollamaktadır.
coupling' de güzel örneklerini gördüğümüz anlayıştır. akarı yok kokarı yok, ben bol bol güldüm, şahitlerim var. son dönemlerde yerli yapımlarda sıkça taklitlerine rastlanılan, yavşak amerikan mizah anlayışından katbekat iyidir.
adamın ingiltere'ye gidesi gelir valla uk'ya. ingilizleri soğuk sanırdım ama eğitim sayfası için o kadar neşeli ve acaip şeyler koymuşlar ki. http://on.fb.me/m8cqcm
sitcomlardan anlaşılacağı üzere son derece düşük iq'lu anlayıştır.
bizimkiler çok komik te ne oluyor?
ney yani. çok mu zeki bir milletiz? atomu mu parçaladık?
yillardir iclerinde yasayan biri olarak, bok gibidir. bizim turk esprilerine yapinca bunlar gulmekten oluyor. yillardir bizim espriler akillarina gelmemis amk.
hele sikis sokus esprilerine basladigimizda agizlari kapanmiyor gulmekten.