ingiliz edebiyatı

    9.
  1. yüzlerce yazarı barındıran edebiyattır. rus ve fransız edebiyatına oranla daha dolu, kaliteli ve çeşitlidir. charles dickens özellikle favorimdir. tabii oscar wilde da mükemmel. rudyard kippling, virgina woolf va daha nicesi var. haliyle eskiden günümüze kalitesinden bir şey kaybetmemiştir. ayrıca ingilizler de edebiyatlarına aşırı önem verir. bizdeki gibi üstünkörü bir eğitim verilmez. edebiyata dair bölüm okuyacaksanız en detaylı ve kaliteli bir şekilde alırsınız.
    8 ...
  2. 2.
  3. 1.
  4. rönesans dönemiyle beraber chaucer * adlı kişinin tiyatro ve şiir alanında önemli eserler koymaya başlamasıyla oluşan edebiyattır.
    3 ...
  5. 11.
  6. ilk akla gelen büyük yazar üstad Charles Dickens.
    Çeşitlilik çok fazla bunda Britanya imparatorluğunun her yere yayılmış olmasının etkisi var.
    2 ...
  7. 6.
  8. ingiliz edebiyatı okuyana, ilgi gösterene ileri derecede bilgi katabilen bir bölümdür.

    ingiliz edebiyatı okuyup bırakmanın acısını yaşasam da, şu an okuduğum bölümde bile bana bir şeyler katabiliyor. kesinlikle türk edebiyatı kötü ya da ingiliz edebiyatı daha üstündür demiyorum.

    sadece okuduğum ve az da olsa bir şeyler öğrendiğim için bir şeyler söylemek istiyorum.

    hazırlık seviyesinde bile olağanüstü kitaplar okutulduğunu düşünüyorum.

    the dispossessed*, the turn of the screw*, the selected tales * bu kitaplar hazırlık seviyesinde okutulan ve aklımda kalanlardan sadece birkaçı.

    bu kitaplar ne öğretti, ne kattı bana?

    ütopya bunlardan biridir. küçüklüğümden beri duymuşumdur bu kelimeyi ama kimse de bir açıklamada bulunmamıştı. ben de araştıramadım sanırım. siyasetçilerden duymuştum küçükken o kelimede ütopikti sanırım. ütopya aslında olmayan sadece hayallerde yaşatılan bir toplumun genel özellikleridir. ilk kez the dispossessed te duymuştum.

    daha fazla ilerleyip bölüme geçtiğim zaman thomas moore, francis bacon, önceden okuyup sonradan haa bunu demek istiyormuş dediğim george orwell,campanella gibi bir sürü yazarın ütopyasını okudum.

    hakkında konuşulabilecek bir sürü roman ve hikaye de var; ama ben şiirlerini daha çok seviyorum.

    bir john donne dendiği vakit durulmalı bence. aşk şiirlerinin üstadıdır kendisi. metafizik şiirin kurucusu sayılır ayrıca.

    andrew marvell da bir diğeridir. bu iki şairin şiirleri türkçe'ye de çevrilmiştir.

    christopher marlowe tiyatroda üstad kabul edilir.

    john keats ayrı bir yerdedir.

    ana konu: hiçbir bilgi gereksiz değildir.

    son olarak

    Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
    Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
    Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
    Her şeye rağmen ellerin üşür
    Üşürse beni unutma.

    gülten akın.
    1 ...
  9. 14.
  10. jrr tolkien'in de bir parçası olduğu edebiyat.
    1 ...
  11. 20.
  12. tek başına doctor who transcriptleri bile kıta ahalisini sikip atmaya yeter, doctor who halkı için şeytani uzay krallıklarıyla çarpışan yalnız bir şövalyenin dramatik hayat hikayesini konu alıyor mesela.
    https://www.youtube.com/w...?v=wXrqtC81ztA&t=135s
    1 ...
  13. 5.
  14. ingiliz romanı ve şiiri için; saray yaşamının eleştirildiği fakat asillik kavramının bol bol yüceltildiği edebiyat. bu anlamda ikilemde kalmış edebiyattır tabii ki ama dünyanın en iyi edebiyatı olduğu tartışılmaz.

    (bkz: oscar wilde)
    1 ...
  15. 19.
  16. Yazar çokluğu bakımından bir rus yahut fransız edebiyatı kadar kallavi olmasa da, charles dickens'tan bronte kardeşlere muazzam eserler üretmeyi başarmıştır.
    1 ...
  17. 3.
© 2025 uludağ sözlük