eski heyecan fırtınaları yaşanmıyor artık yapıtlarında. sadece pazarlama yönüne kaymış dan brown. blackberry fantezisinden sonra, bu kitapta ıphone fantezisini göreceksiniz kendisinin.
yazık, bu adam da yoldan çıktı; sanatı sanat için değil, para için, pazarlama için yapan adamın daha da kitabını okumam.
tarzını değiştirsin, yine olmamış aynısı gibi eleştiriler almış olabilir, ama ben bu adamın tarzını seviyorum, bok yazsa bile güzel yazar bu adam. tarzı aynı olabilir, ama müthiş zeka isteyen bir senaryo, o değilde filmi çekilirse tom hanks istanbul'a mı gelecek? *
--spoiler--
ne oldu rte en az üç çocuk diyodun?!
Bertrand Zobrist'in fendi rte'yi yendi!!
dan brown'ın son kitabının adıdır. kitabın kapağının arkasında istanbulayasofya gösterilmiş. kitabın finali istanbulda geçiyor. 400. sayfadayım ve daha istanbul adı son 3 sayfadır konu oldu. önce ki 400 sayfa italyada ve yoğunlukla Floransada geçiyor. klasik bir dan brown kitabı diyebilirim. biraz mistiklik, bol mimari tanıtım, biraz kaçıklık ve sürekli bir bilmece çözerken kaçma hali...
ama genede tavsiye ederim.
not : bu gotik mimari ve hristiyan sembollerine dayalı macera biraz sos vermeye başladı. bütün kitaplarını okudum fakat bundan sonra ki kitabı okumayı düşünmüyorum. tarzını değiştirmek zorunda.
Altın Kitaplar'a bin türlü küfür yağdırdığım kitap olmuştur... Sen git ciltli versiyonuna o kadar para bayıl, kitabın en can alıcı yerini kabak gibi kitabın arka kapağına koysunlar. Spolier'in kralını yapmıştır Altın Kitaplar ve okuma zevkinin içine sıçmıştır. Spoiler vermeden yazıyorum ki, alacak olanlar mümkün ise kitabın arka kapağına bakmasınlar. Hoş baksalar da, adamlar bas bas bağırıyor zaten cehennemin kapıları istanbul'a açılıyor diye.
--spoiler--
her yerde söylenenin aksine kitap tam olarak türkiyede veya istanbulda geçmiyor. 500 sayfalık kitabın son 100 sayfasına kadar başka bir ülke toprağında geçiyor. merak ettiğiniz şey sadece "türkiye hakkında ne demiş" ise okumayın daha iyi.
--spoiler--
herkesin okumasını tavsiye ettiğim sağlam bir kitap.
dan brown un en kötü kitabı alıp da pişman olmayın.
ayrıca burası italyan sömürgesi midir? neden her kitabın, filmin başlığı gavurca ahhh özentiydik değil mi unutmuşum.
14 Mayıs da Türkiye ile birlikte 18 ülkede aynı gün yayında olan Dan Brown ın yeni kitabıdır. Az önce elime ulaşmıştır. içinde istanbul ile ilgili olaylar da geçiyor.
dan brown'ın başlangıç olarak character setting kısmında pek bir sıçtığı kitap.
langdon isimli prof kişisi kitabın başlarında cebinde üzerinde biyolojik tehdit anlamına gelen bir tüp buluyor sonra da yaklaşık olarak 15 yerde "ben bir profum nereden geldi bu bana benim ne işim olur böyle şeylerle" diyip duruyor.
uzaylılara karıştın yalan oldukları ortaya çıktı, sonra gittin bırak biyolojik silah virus olayını anti madde ile vatikan patlatacak adamlara karışıp paplık seçiminde belirleyici oldun. sonra da oradan fransaya gidip isanın çocuklarını buldun torunu ile sanıyorum ileriki dönemde yiyiştin sikiştin sonra cebinden tüp çıkıyor, "ne alakam olur benim bunlarla" diyip duruyorsun. siktir git ya.
asıl bölümü istanbul'da geçen kitaptır. kitap'ın içeriğini bildiğim halde yazamadığım kitaptır. başlangıcı çok etkileyicidir.okunulası ve önerilesi bir kitaptır. Dan Brown'ın geçen sene Türkiye'ye geldiği zaman ayasofya'yı ziyareti sırasında bu kitabı yazmak aklına gelmiştir. yerebatan sarnıcı ve ayasofya uğranılan mekanlardan biridir. bu yaz pek çok turistlerin gelmesine neden olabilecek kitaptır ayrıca.
Yazarın son kitabıdır. Kitapta istanbul-Ayasofya'nın derinlikleri anlatılır. Yazar, "Ayasofya'nın Derinlikleri" adlı belgeselden esinlenerek yazmıştır zaten.
edit: "Ayasofya'nın Derinlikleri" adlı belgesel ekim ayında çıkaçakmış eğer bir aksilik olmazsa.
edit. ben bu entry i "Dan Brown-Cehennem" aşlığı altında yazmıştım. Nereden nereye gelmiş, kısmet.